Salı, Eylül 18, 2007

vintage'nin yeryüzü departmanı *





tekrar denize girebilmenin mutluluğu var bugün içimde *
kaç gündür denizi bir adım ötemde görüp , sadece bakıyordum !
dalgalara bırakarak kendimi merhaba dedim bu Eylül sabahına *
bronz tenimin açıldığını görerek , bu güneşin aslında çok nankör bir mahlukat olduğunu düşünerek iç geçirdim !
oysa ben Haziran ve Temmuz ayını güneşin altında malaklıyarak zenci olmaya adamıştım kendimi *
ama olmadı *



bir şarap tanıtımına davet edilmem artık 20 yaşında olmadığımı hatırlattı bana * orta yaşlı ve yaşını başını almış puro lu gurmeler arasında olmam daha ağır başlı bir Vintage rolüne bürünmeme neden oldu *
konu eğer şarap ise * o zaman bordo oje sürmeliydim * Helen' cilik oynamalıydım * bohem elbiselere bürünmeliydim * smokey siyah gri far uygulamalıydım *
ve bu dediklerimi aynen uyguladım *
o topuklarla düşmemek için üzüm tanrılarına dualar ettim *



ablam * Sarıkamış ilgisi ve bilgisi oldukça fazladır * yıllardır bu konuyu inceler ve kafa yorar *
anlattığı kadar varmış *
acilen okuyun *
bana o tavsiye etti *
ben de size paslıyorum *




sadece otla beslenen biri olarak * yani canlı eti yemiyen biri olarak bu kış işleme sokacağım bazı şeyler var *
mutfakla ilgili *
peki ne bunlar *
kereviz * enginar ve yer elması
evet maalesef ben 3 sebzeyi bu güne kadar hiç yemedim * hep uzak durdum !
ama bu kış yemeye başlıycam *
et ile beslenmediğim için benim tek limanım sebzeler * bu yüzden bu 3 sebzeyle bu kış itibariyle barışma kararı aldım *
bana şans dileyin çünkü bu sebze şeytan üçlüsü beni haylı zorlıycak !
bize ne be senin yediğin yemediğin şeyden demeyin *
tıkladın bi kere bu sayfaya *
her şeyle karşılaşabileceğini 2 senedir bilmen gerekir !
hıh !





imla hatalarım ile ilgili her ay düzenli olarak mail geliyor bana * Ankara lı üniversiteli geç ergen bir bayan arkadaşımız bana sinir ve kıl olduğunu mailinin giriş bölümünde belirterek başlıyor beni sevmeme nedenlerine * ben giydiklerimi göstererek hava atıyormuşum * marka isimleri vererek bloğumu saçma sapan bir hale sokuyormuşum *
ben bir yedim içtim .... bloğuymuşum *
en beteri ben imla kurallarını bilmiyormuşum * yani hata yapmıyor aksine bilmediğim için uygulayamıyormuşum *
her ay düzenli olarak yaptığım imla hatalarımı düzeltip bana mail atan bu arkadaşımızı burdan kutlamaya layık görüyorum * sabır ve özverisi için kutlamak istiyorum * bedavadan yazı işleri müdürüm var artık benim !
itiraf ediyorum çok keyfili *
ben de onun bloğunu okuyorum ama hata aramıyorum * çünkü o bloğunu , bloglardan kanka edinmek üzerine devam ettiriyor * imla hatası kovalamaya değmez !



neden bir insan sadece belirli sayfalar arasında sıkışıp kalır ki *
oysa ki internet kocaman bir sanal dünya *
tık tık dünya elinin ucunda *
böyle bir özgürlük varken *
neden insan sadece 3*4 bloğa saplanır kalır ?
bu belki de ruhsal bir hastalık *
aslında sevdiği şeye bile sinir olabilir insan *
saplantı ve takıntı oluyor *
haksızmıyım ?