Cumartesi, Temmuz 10, 2010

üç noktana kıl dönmesi olmuş*




Selam......Naber.......Çakralarımda o kadar derin bir okyanus var ki...yoksa ben bir kelebek miyim...kim bilir...o kadar derin anlamlara gebeyim ki bu dünyada...kalemimin kuvvetli olmadığına bakmayın,dağ gibi üç noktalarım var...ey hayat beni üç noktamlı huzur deryamda vaftiz et...
amen...
Yahu arkadaş farkındayım daha önce bu yazıyı yayınlamıştım amma velakin ben hangi sosyal ağa tıklattırsam mouseumu; insanların üç noktasız yazamaz hale geldiğini görüp cırcır oluyorum.Hani onlar daha çok anlaşıldıklarını düşünüyolar ama piç ediyolar tüm cümleyi.''Türk dilini koruyalım, yok dükkan isimleri İngilizce oldu ,yok reklamlar ingilizce oldu'' diye ota boka ahkam kesen duyarlı insanlar Türkçe kelimelerin seri katili oluveriyor birden.Ve işin trajik tarafı böyle farklı anlamlar kattıklarını sanıyolar cümleye.
Sayın seyirciler daha önce yazdığım üç nokta yazımı her ay yayınlama kararı aldım
Alın okuyun tekrar,sonra geviş getirin;
-
-
-
Nasıl kıyafetlerin modası varsa.....kelimelerin, cümlelerin ve tabii ki noktalama işaretlerin.de var....Her şey trendlerin gözetiminde....

Son zamanlar en çok dikkatimi çeken üç nokta yanyana salgını.Bi kaç baba köşe yazarı ve S.Duman'ın bangır bangır yazdıkları ve gençlerin nokta ve virgül kullanmak yerine artık tamamen üç nokta kullandıkları mevzusu.Bunun nedeni; hem ekşi sözlük hemide yazarın yazılarında 'kitap okumamaya ve cümle bütününün hazzını almamaya' dayandırılsa/da , bana göre nedeni 'farklı olmaya çalışmak'tır.Konu hakkında yazanlar bu üç nokta olayını ''GeLioRum-GiDyRm'' gibi kullanımlarla aynı tehlike kefesinde görüyorlar.Teenagelerin kendilerine ait bir alfabe ve noktalama işaretleri yarattıkları kesin.O yüzden Facebook sınırları dahilindecbaşlatılan 'noktamı geri verin' aktiviteleri sesini duyurmaya başlayacak gibi görünüyor.
-
Ekşi Sözlük bünyesinde bissürü başlık açılmış bu konu hakkında ve hepsi iyi yazmış.Kendim yazmak yerine onlara yer verecağim efenim.Harika yorumlar arasından bir tanesi
(daha niceleri bu başlığın ikinci sayfasında) .
-
Üç noktayı ota boka kullananlar bize ne anlatmak ister?Otlu Peynir yorumu ile karşınızda:
;
"Ben aslında bir duygu pınarında yüzüyorum, böyle bir cümle yazdım buraya ama sen buna bakıp notumu hemen verme, ben aslında çok daha dolu, anlatmak istediği çok daha fazla şeyi olan bir insanım; bu cümlem de göründüğünden çok daha derin anlamlar içeriyor, aynı benim gibi; ayriyetten eğer bu cümleyle ayni görüşte değilsen, hakkımda kötü düşünme, üç noktayı kullanarak anlamı istediğin yöne çek; ben böyle yazdım ama o üç noktayla sana göz kırpıyorum bak!" diyen zihniyet.
;
Bu zihniyetteki insanlar cümlelerine anlam katmak ve kendilerini ifade etmek için kolay yolu seçip üç nokta koyma metoduna başvururlar. bu, bir süre sonra alışkanlık haline gelir ve artık "ben ekmek almaya gidiyorum." yazarken bile üç nokta koyarlar. eğer öyle yazmazlarsa karşılarindaki kişinin, "aaaa, ne kadar banal! ekmek almaya gidiyor. yuh be! çok sığ bir insanmış bu." diye düsünecegini, üç nokta koydukları takdirde ise "vay be, ekmek almaya gidiyor ama bak nasıl gidiyor! keske ben de ekmek almaya böyle gidebilsem. şimdi bu, yolda kimbilir ne felsefi düşüncelerle yoğrulur, ne duygulu anlar yaşar, hangi soyut kavramlar üzerinde hangi akıl yürütmeleri yapar acaba?" diye düşüneceğini sanırlar. büyük yanılgı içindedirler.