Çarşamba, Mart 27, 2013

belki*


Kağıtlara ve yeni güne kafamı gömmeden önce son çıkış.
Huzurlu bi gün ola,Marek & Vacek sakinliği diliyorum hepinize.Güzel gider bence Marek ve Vacek.O coğrafyadan yetişen tüm sanat icracılarında bi ikinci dünya savaşı hüznü var hep ,parça çok eğlenceli ve hareketli olsa bile var .Hep bi arşiv,belgesel ve trenler dolusu insan geçişleri var notaların arasında.Belki notalar değil, çalan parmaklar da var bu his.Bilmem, belki de sadece bana öyle geliyor.Belki de o dönemi çağrıştıran belli başlı şeyler var bana.Bu şarkı işte onlardan biri,aslında genelde bağdaşmıyor ama benim içimde bağdaşıyor:
Marek & Vacek - Lullaby for Rosemary's Baby

Bu müziğin hüznü bi şeyler çağrıştırıyor bana hep.Hatta ve hatta The Boy In the Striped Pyjamas filmini aklıma getiriyor.Demin 'huzur'diledim ya,işte buna kavuşmak için önce 'insanlık'mevzusunu çözmemiz lazım geliyor.Yıl kaç olursa olsun,yılların numarası kaç olursa olsun!İnsanlığımızdan utandığımız anlardan tonla ders çıkarmamız gerekiyor.Sözde insan olmamak için!Bunun bilinci bile huzura yetebilir belki.
belki.
belki.
belki.
Belki yetmez.