Cumartesi, Kasım 13, 2010

anyone's ghost*




Didn't want to be your ghost
Didn't want to be anyone's ghost
Didn't want to be your ghost
Didn't want to be anyone's ghost
But I don't want anybody else
I don't want anybody else
-

brownie cheesecake*











Sabahın köründe koca bir brownie cheesecake götürmekten dolayı şimdilik pişmanlık duymuyorum.
'Nasılsa sonbahar ve aylarca doyasıya yiyemediğim şeylere abanma
en doğal hakkım' diye doz aşımı hakkımı kullanmak istedim.
Burda harika bir yer keşfettim, 40 haramiler gelip yerini öğrenecek
ve hepsini tüketecek diye kimseye söylemiyorum yerini.
Kahve ve brownie cheesecake hu hu uuuuu!
Bu niye sizi ilgilendirsin ki diye düşünmeden buraya yazmaya karar verdim.
Kahvaltıyı çok kaçıranlar okuyup içleri rahatlasın diye;
yalnız olmadıklarını onlara hissettirmek istedim .

iş mi?






Soğuktan kararmış denize bak bak
sonra koca ayaklarınla izler bırak
olacak iş mi?
sonra bi dalga gelsin
tüm ayak baskılarını dümdüz etsin
olacak iş mi?

Cuma, Kasım 12, 2010

ruhsuz bedenler*




"belki de yarındır benim ruhumu özgür bırakmak ve senin aklını karıştırmak için en uygun zaman, cünkü bir inanışa göre nasıl öteki dünyada-eğer gerçekse varsa-bedensiz ruhlar huzurluysa, bu dünyada da ruhsuz bedenler olmalıyız galiba..."
Orhan Pamuk

here*










My hands in my dream's glove without salty tears!
I like to be here.
and Dmitri Shostakovich Jazz Suite 2 is all I need now!!!

nightmare.II




/July2010nightmareofme/

Perşembe, Kasım 11, 2010

Çarşamba, Kasım 10, 2010

ghost in my head*





İnanmasına inanıyorum da; henüz ne sevimli hayalet Casper ne de
sevimli adalet Casper ile karşılaştım.
ama bunu dinlemeyi çok sevdim:

smells*






It smells like my new hopes.


Salı, Kasım 09, 2010

nightmares*


a painfull scream that i heard last!
/July2010nightmareofme/

lö musika*




yeaaaa ben sizi lö musikasız bırakır mıyım ?
Öyle bir postla ''hepinizi sevinizm,hadi güle güle'' diye sizi bırakır mıyım?
dinle bakıyım :

netice-i kelam*


Ruhumu geçici olarak 'kümülüs bulutlarına' emanet etmiştim ya
dün gece attılar kafama ''al emanetini'' diye.

Netice-i kelam diyorum ki ilham perilerimin acilen görev başına gelmeleri lazım.
'Teyze çantasından çıkamayan o çalan cep telefonu gibi' kıvranmalardayım şimdi ama ortaya ne çıkacak kendim bile merak ediyorum !
Şimdilik huzurluyum burda
Hepinizi sevinizmm!

Pazartesi, Kasım 08, 2010

gibiydim*






Konuşmak iyi gelmiyor bana gibiydim
değildim ben kalp sadece kalp gibiydim
hep başka yerde dolaşıyor gibiydim
taşları seyretmeyi seviyor gibiydim!

yummy*




Telepatiklerimi giydim,yolum uzun!
Romantik ve onurlu Türk genci,aypodda mehter marşı eşliğinde
fetih tadında

Pazar, Kasım 07, 2010

söylesin*




Florence+The Machine söylesinnn
önce ben dinliyimmmm
sonra siz dinliyiverin.
muahh!

Hatta ve hatta*




















Nasıl güzel bir pazar ;
en son böyle bir pazarı dünyanın bi ucunda ki Rize camii altında
meyve-sebze satılan yerde görmüştüm.
Nerden nereye,oha bana!
O hissi uyandırdı bende.
Artık her/şey farklı geliyor gözüme.
Özlemişim her/şeyi:
tadına varmayı ,koklamayı,bakmayı,insanları,sokakları,karışmayı!
Kayıp balık Nemo gibi aval aval bakmıyorum artık.
Hatta ve hatta
Mandalina,çekirdek,çay,Yaprak dökümlü akşamlarımı iple çekiyorum!



Dumdum*




Dumdum uzaktan destek vermeye devam ediyor.
Özledim gri kuzum!