günaydın Blog *
ev darmadağan *
beni haftalardır şiddetle bekleyen bi ton ütüyü yapmalıyım *
ama yapmıycam *
çünkü işlerim var *onları yapmam lazım *
ben kendime bile bakamıyorum blog !
sanırım ne evlenebilirim ne çocuk yapabilirim *
ya da şans eseri çok hamarat bir Marslı bulmam şart:
yemek yapabilen , ev işlerinden anlayan , biten mavi damacana su için sucuyu arıycak ve onun pompasını çıkarıp takacak , patlayan ampülleri değiştirecek , bozulan kombi için servisi arayacak , market alışverişini yapacak ve yaparken bulaşık makinası için tuz almayı unutmayan ama bunları yaparken ayağımın altında dolanmayan !
arasıra elma şekeri ve pişmaniye alıp şımartan *
ve pişmayiye 10 parmak dalarken benden tiksinmeyen !
belime yaklaşan saçlarımın fayanslar üzerinde bıraktığı harita görünümünü göz ardı edecek *
olmadı gırgırla imha edecek !
sayfaları çevirmemi engelliyen ara reklam kartonlarını benim için önceden koparan
ben dergilerde kaybolmuşken , orta bir türk kahvesini yamacıma bırakan !
sabah ayakkabımın içine şöyle bir dörtlük sokuşturacak :
ayağında kundura
ayağında kundura
yar gelir dura dura
şeklinde !
fena mı olur blog ha ?