Cumartesi, Aralık 01, 2012

Fırat Tanış iyidir iyi*


Fırat Tanış'ı yakaladığım her karede ve ona ait tosladığım her söz öbeğinde ''bu adamlardan fazla yok,daduna vara vara izlemek ve dinlemek lazım'' diyorum.'Dinlemek lazım' kısmını sadece milli 'yani'şarkısı için falan söylemiyorum.Dinlemek lazım diyorum çünkü bu adamın sadece elleri değil duruşu da çok güzel.Vicdanın ve sorgulayan bir beynin gösterebileceği bir duruş bu .Twitterdan takip ederseniz ne demek istediğimi kapabilirsiniz.İnsan hakları,hayvan hakları ve sevgili ülkemize ait 'höyt lan bu da ne?,nasıl bir dangozluk bu?'diye sorguladığım şeylerin karşısında sözleriyle cesurca durduğunu görüyorum.Sanki babamın oğlu gibi bir hoşuma gidiyor anlatamam.

Herneyse;
''nerden icabetti şimdi Fırat Tanış?'' diyceksiniz.
Lakin üstüste
Dilberin sekiz günü
ve
Tramvay
izlenirse olacağı budur.

Filmlerden sonra üçüncü kez yine aynı şeyi dedim:''uzun süre kimseyi izlemek istemiyorum''.Fırat Tanış'ın oyunculuğu, göz ve kulak kirliliğine detoks gibi geliyor.
Peki ya ses kumpanyasına ne demeli?Çok beğeniyorum ve tavsiye ediyorum.Ve sanırım en çok bunu beğeniyorum.Alın size Fırat sesi:
Ses kumpanyası

Yetenekler bazen kimilerine paket halinde sunuluyor ve bu kimileri bu yeteneklerini bizim 5 duyumuzla paylaşıyor.
Sanatla beslenmek eyidir eyi.
'neden?,niçin?'diye soran ruhlarla beslenmek eyidir eyi.
Onlar iyidir iyi.Duyuları besleyen adamlar iyidir iyi.

Çarşamba, Kasım 28, 2012

sweet yuppieee*



Eve.mi geldik?
Evet ev.
Yuppieeeelerden yuppieee beğen.

safrakesesi viyolonsel çalabilir*


Nereye gidersem gideyim kağıt öbekleri benimle.Plastik kutuların içinde dudaklar,gözler,kollar ve bacaklar devr-i alem şeklindeler.Makası zapturapt edersem hayat normale dönecekmiş gibi düşündüğüm için salıyorum parmaklarımı.

Hayatın gündeliğinden sıkıldığım andan bu yana kolaj yapıyorum.Asla sanat yapıyorum diyemem çünkü kolaj benim için kendi dünyamı yaratma alanı(katmanı).Aynı insan yüzlerini ,aynı evleri aynı hayat akışını görmekten sıkılınca kağıttan başka canlılar yaratıyorum.Evler uçsun istiyorum,balıklar çilekli tart yesin,arabalar harikulade yüzebilsin,her yerden kollar bacaklar çıksın ve tek gözlü adamdan kadınlar göz kırpsın ve dağlar tokalaşabilsin istiyorum.Çıkmak istiyorum tüm o ezeberlenmiş göz dayatmalarından.Uçabiliyim mil puanı hesaplamadan istiyorum.İşte o  uçuş var ya 1 şişe Patron Tequila şat yapmaya eş değer.

Sketchbooklarım(tüm çizim ve suluboyalarım) benim kocam gibi ;daha geleneksel,sadece haftasonları sevişen  ve huzurlu-garanti monoton bir çift gibiyiz.Ama kolaj öyle mi?Kolaj ömür boyu flörtüm ve flörtümle daha özgür ve teenage sevgilileriz.Çizimlerimle bi rutinim var kolajlar öyle değil.Ara sıra küsüyoruz, bi ay birbirimizin suratımıza bakmıyoruz ama sonra bir tutkulu kaptırıyoruz ki kendimizi-Ohhhh-. Battaniyenin altından sabaha kadar sms'leşen ergenler gibi,'15 dakkaya sendeyim' diye kapanan telefon sonrası heyecandan parfümün dozunu hormonlara kaptırıp,boca eden aşıklar gibi.


hayatı sadece 'real' kalıbıyla sınırlamayan güzel insalara gelsin:

Tamar Eisenman -2 Step dance

Salı, Kasım 27, 2012

la havle serap company*


Niyahhh,,, baş ağrıma mütakip ne yazacağını unutma atağı.Oysa sorular vardı kafamda,kallavi bi post yazacaktım size buradan.Unuttum ben hepsini, b12 you still alive?b12 ye bok atmıyım hemen.Kafam karıştı evet ama sebebi yine bi şekilde mouseumun Yatzer kuluna tıklamasıyla oluştu.'Tıklamalardan ırak olayım sitelerinden biri' Yatzer ama  bi şekilde hoppp diye önüme çıkıyor ve sonrası lö tufan.

The GMG House By Pedro Gadanho In Torres Vedras, Portugal başlığında bi on dakka saydırdım mesela.O yatak odasını araklama nöbetleri içinde tutuşan bi ben var benden içerü.Olanca beyazlığıyla bana ışınlansa ne var ?Muhtelemen o adama bi yatak odası koymaz.
House on Faroe Road by Paul+O Architects in West Kensington, London, UK başlığından ise bi kaç ahşap sandalye araklamak niyetim var .
Villa Extramuros In Arraiolos, Alentejo by Vora Arquitectura başlığından ise mutfağa göz koy.Mermer var ,annem olsa ''üstünde limon kesme leke kalıyor'' derdi.Abi şaka maka kadın yıllardır bunu dedi ya,yılmadan her  allahın günü söyledi.Limon görünce otomatikman mermer tezgah geliyor aklıma.Salata,limonata falan gelmiyor yani.
Herneyse homedesign beyin göö modumuz bozulmasın.

Çölde serap görme hakkım var.İstediğim hayali kahramanları ve hayali objeleri görme kredim var.Kimse kafadan kontak diyemez.Ben şimdi biraz daha Yatzerlenip desert istiaresine yatayım.

Tüm gün dinledim:
Joyce Sims - Come Into My Life

Pazartesi, Kasım 26, 2012

turkish coffee with nefertiti?why not.


Kaçırmak zorunda kaldığım bir sergi.Tea with nefertiti -Mathaf Arab museum of modern art . Devam edeceği tarihe kadar da canlı canlı  görebileceğim muamma(allahtan ışınlanan arkadaşlarımdan fotolara ulaşabildim).Daha daha sonra sektiğim yerlerin birine gelmesini veya acilen bir mucize olmasını diliyorum.
Ahhh ya İstanbul?Orda kaçırdıklarım?
Gidip görmeyenler köteklere gelsin.

Pazartesi akşamı şarkısı mı ?aaaaaa
Mardi Gras Zydeco - Clifton Chenier 

Selam Holy *


Greece dendiğini duyduğumda ilk 'o' aklıma geliyor,Vintage konusu geçince yine  aklıma ilk 'o' geliyor ve 'dünyanın en iyi stylingini kime yaptırırsın?' diye sorsalar yine ilk 'o' gelir aklıma.Ve cevabım ,avazım ve çıktığıyla birlikte sağlam bir Holy Mustache olur.
Sadece moda değil ;sanat tarihi bilgisi,spiritual duruşu,vintage clothing çemberi içinde durmadan yenilenişi,açık ara modelliği,'peace' ruhu ve her dokunşunu edebiyatla harmanlayışı gibi onu benim için özel kılan tonla şey var.Vintage clothing tarihi hakkında çok derin bilgilere sahip bir zat,bana göre bu işin gizli kalmış gurusu.Hayatınızın bir döneminde mutlaka böyle bir insanla tanışmış olmanızı dilerim(gerçekten).

Ahh bunların yanında, birbirinden doğal ve 'go babe go!' dedirten öyle videoları var ki ,benim her zaman favori videolarım arasındalar .İşte bi tanesi:

Holy Mustache-Transformation

Diğerleri ise burada
Holy Mustache Presents