Cumartesi, Aralık 01, 2012
Fırat Tanış iyidir iyi*
Fırat Tanış'ı yakaladığım her karede ve ona ait tosladığım her söz öbeğinde ''bu adamlardan fazla yok,daduna vara vara izlemek ve dinlemek lazım'' diyorum.'Dinlemek lazım' kısmını sadece milli 'yani'şarkısı için falan söylemiyorum.Dinlemek lazım diyorum çünkü bu adamın sadece elleri değil duruşu da çok güzel.Vicdanın ve sorgulayan bir beynin gösterebileceği bir duruş bu .Twitterdan takip ederseniz ne demek istediğimi kapabilirsiniz.İnsan hakları,hayvan hakları ve sevgili ülkemize ait 'höyt lan bu da ne?,nasıl bir dangozluk bu?'diye sorguladığım şeylerin karşısında sözleriyle cesurca durduğunu görüyorum.Sanki babamın oğlu gibi bir hoşuma gidiyor anlatamam.
Herneyse;
''nerden icabetti şimdi Fırat Tanış?'' diyceksiniz.
Lakin üstüste
Dilberin sekiz günü
ve
Tramvay
izlenirse olacağı budur.
Filmlerden sonra üçüncü kez yine aynı şeyi dedim:''uzun süre kimseyi izlemek istemiyorum''.Fırat Tanış'ın oyunculuğu, göz ve kulak kirliliğine detoks gibi geliyor.
Peki ya ses kumpanyasına ne demeli?Çok beğeniyorum ve tavsiye ediyorum.Ve sanırım en çok bunu beğeniyorum.Alın size Fırat sesi:
Ses kumpanyası
Yetenekler bazen kimilerine paket halinde sunuluyor ve bu kimileri bu yeteneklerini bizim 5 duyumuzla paylaşıyor.
Sanatla beslenmek eyidir eyi.
'neden?,niçin?'diye soran ruhlarla beslenmek eyidir eyi.
Onlar iyidir iyi.Duyuları besleyen adamlar iyidir iyi.