Cumartesi, Temmuz 11, 2009

hıldır hıldır yeriyeeeeeee*




Ben,
İstanbul'da nefret ettiğim yaz aylarının en sıcak Temmuz günlerini yaşarken
ve köpenk gibi çalışırken ;
beni
Bodrum.dan
Çeşme.den
Bozcaada.dan
Assos.dan
Foça.dan
arayıp hava atan tüm dostlarıma ah etmek istemiyorum .
Her tarafınızı kahverengi deniz anası çarpsın demek de istemiyorum.
Tatilin ilk günü şeker pancarı gibi yanıp bi daha çıkamayın odanızdan da demiycem.
Bu eser benden onlara gitsin yeter .
duygularımı anca bu dizlelerle anlatabileceğimi düşündüm onlara;
le-le leydida
se-se seydida
ha-ha haynına
mıne gumbuda
mıne rencdide
mıne le le leydidagu

Cuma, Temmuz 10, 2009

pokttttt *





Mini not :bu sıralar az yazı var biliyorum ama inanın kafamı toparlamakta zorluk çekiyorum *
zaten sıcak,,anladım ki ben güneş enerjisi ile çalışmıyorum !
bi süre böyle idare edin beni
sitem maillerinize kızıyorum ,
gözünüz doysun manyaklar,olmadı arşivde dolanın !
orası sizle vintage biscuit arasında ki sorun,,beni bağlamaz!
manyak dediğime bakmayın,sevgimden diyom öyle!
man.yak.lar!!!!

Perşembe, Temmuz 09, 2009

Çarşamba, Temmuz 08, 2009

sarı yumruğun değdiği yerde gül biter !



Çok sık kullandığım ve galiba en çok zevdiğim yol;
Tünel-Galata-Karaköy yokuş aşağı güzargahı.
ama hava kararıp, esnaf kepenkleri indirdiği zaman daha çok seviyorum bu yolu .
niye ?diye sor
çünkü
kepenkler inince,sarı yumruklar yolun başından sonuna kadar size eşlik ediyor.
favorim elbette var ;
yukarda ki fotoda,en üst camın 2 yanında ki sarı yumruk açık ara favorim!
aaaa sağ kroşe!tık
ve bir sol kroşe!tık

mimleri pembeleşene kadar kavurun*




bu mim ve sobelerin de mevsimi var kardeşim
valla bak
bi yaz ortası bi de ekim kasım gibi hortluyorlar.
ki ne hortlamak !
dalga dalga akın akın
mimlenmeyenler hayata küsüyor,mimlenenler şakıyor.
ve 2005'den beri bu alanda faaliyet göstermememe rağmen hala yollayanlara hem anlam veremiyor hem de kafa atmak istiyorum !
Ulan her ettiğimizi yazıyoruz zaten bi de niye tutup kendimizle röportaj yapacaz onu anlamıyorum!!!!
cevapların hepsi ;Hurriyet pazar eki Ayşe Arman roportajına verilen cevaplar gibi*
yemin ediyorum korkuyorum
yani ''Nihat Doğan sakal gibidir,kestikçe uzar'' gibi bi felsefe bu !
*
*
ama durun madem konu geldi
ebe sobe mim dalgasına
o zaman ben de başlatıyorum
soru:
ebenizi nasıl bilirdiniz?
bu mim canımdan çok sevdiğim ebeme gitsin!
sobe sobe ebe ebe ebe
önce ben geldim
hayırrr bennn
ya benn
nasıl şirinsin bebeyim!

Salı, Temmuz 07, 2009

bryn naber ?



Aslında alıştığım şeylerin ayrı denemelerini gördüğüm zaman hemen atlamam ,
biraz mesafeli dururum.
Sour Times -Portishead kulak aşinalığından sonra
şimdi
Sour Times-Bryn Christopher garip çekiciliğiyle devreye girince o mesafe yalan oldu !
The male Amy Winehouse mu ?
tamam bize uyar !

su bazlı ruhun*




renkler;
dizlerimin bağlarını bağlayın
yoksa yeşiller içinde kaybolucam!

Pazartesi, Temmuz 06, 2009

Dear god tshört*


peki arkasında ne yazıyor?

pazarıntesi*



Pazartesi;
yeni yıkanmış bir kot gibi !
içine girmeye çalıştığın,
zıplamalar,hoplamalar ve artistik minder hareketleriyle girmeye çalıştığın ,
olmadı
yatağa yatıp,fermuarı kapatmaya çalıştığın!
hadi kapattık ve girdik kota ve pazartesiye
ne olcak ?

Pazar, Temmuz 05, 2009

güzel müzik endüstri meslek lisesi!



kabartma tozu katılan kek gibi kabardıkça kabaran müzik!
bayılıyorum onlara,,,myspaceden patladıkları için daha da bi lezizler galiba!
gelin de dans edelim şuracıkta!
ya hala myspace'i anlamayan dangozlar var ya ,,,,
hani sadece 'thanks for add' den sananlar şu myspace'i;
nasıl kafa atasım var hepsine!
töbe töbe
şiddet eğilimli biscuit!

şiki şiki ba ba!



Anladım ki bana en çok ilham sarı dolmuşlarda geliyor*
ne taksi ne vapur
vapurda illa denize bakmam gerekmiş gibi kasılıyorum,takside ise şöfor o kadar geveze çıkıyor ki bi noktaya konsantre olamıyorum.
ama tabi acelem varsa ve kostüm varsa kollarımda ss taksi ama dolmuş hala yüreğimde bir numaradır!
Toplu taşıma araçlarını kullanmayan insanlar nasıl İstanbul'dan ve Türkiye'den beslenir zaten anlamış değilim.
hepsi gelip geçici
ama sarı dolmuş öyle mi?
kadıköy-bostancı kadıköy-taksim hastasıyım !
eğer trafik de yoksa sanki F1 pilotu gibi basıyolar ya bi de uvvvvvv !
kendimi Kemal Sunal'ın minibüsde ki şiki şiki ba ba dan ilham alan tip olarak görüp gülüyorum kendi kendime de!
şiki şiki babahayni hayni yaba ruh hali hemen çöküyor zaten !
-
-
Dolmuşa binmek bir sanattır:
-
-
1)Dolmuşta para uzatmalık yere oturduysan o parayı uzatacaksın kardeşim.Bitmiştir.Kafayı yan çevirip üfleyip püfleyip arkada ki bana trip atmanın anlamı yok.Oraya oturduysan uzatacaksın hatta para üzerini de geri vereceksin.Bitmiştir!
2)Taksim-Kadıköy dolmuşunda köprüyü geçtikten sonra ''Bağlarbaşı var mı?'' diye soruyor ya allahım sanki biri duymadı diye bi panikliyorum.Bana ne halt oluyorsa.O soru gelince bi de ulan acaba bağlarbaşında mı inecektim diye bi an afallama yaşıyor herkes!
3)''Parasını veremeyen var mı?'' diyor ya şöfeeerr .O an hep sanki dikiz aynasından bana bakarak diyormuş gibi geliyor.''Verdim mi ulan acaba'' diye kendi kendinle iç hesaplaşmaya giriyosun!
4)Yaşlı teyzelerin şöfore 'kaptan oğlum' demelerine hastayım!Ülkemde şöforde kaptan/pilot da/gemi kaptanı da !
5)Dolmuş kanunu:dolmuşa binmek için yaklaşan yolcuyle göz göze gelirseniz asla sizin yanınızı tercih etmiyor!
6)Dolmuşda yanının tercih edilmesi de bir gurur meselesidir.Her yer boştur ama sizi güvenli hissedip yanınıza gelirler !
7)Hayatınızın gözlerinizin önünden bir film şeridi gibi geçmesini istiyorsanız .Taksim-Ataköy dolmuşunun hız manevralarını yaşamalısınız Her fani bunu tatmalıdır!
8)İstanbul rallisi dolmuşcular ligini destekliyorum!
9)Bozuk para yoksa bunu tatlı ve şirin bir dille şöfore izah etme zorunluluğunun hastasıyım! şey pardon gerçekten ben aslında bozduracaktım ama var sanıyodum!
10)en son aşamaya geldik
Dolmuştan inilmez uçulur kardeşim
onun zevki de orda
Dolmuştan inmenin de bir felsefesi ve derinliği var
Öyle yaralı ceylan gibi yan yan inmeye çalışanlar binmesin şuna
akışkanlığı bozuyolar !