Girdiğim yerden çıkmama ve içeriyi çok sevme huyumun ivmesinin yükselir bir seyir hali izlemesi nedeniyle ara ara kendime çaktırmadan ''asosyal miyim acaba'' diye sormuyor değilim.Ne kadar şehir değiştirirsem değiştiriyim mekanımı -iç mekan- olarak hemen belirliyorum çünkü çizimle,kesmeyle ve yapıştırmayla direkman bir ''ilişkisi var'' durumundayım.Sanırım bi süre daha yürüyüş mesafem sadece market ve kitapçı olarak kalacak.
Eeeeee brokoli çorbama ne olcak şimdi?O kadar vitamin bok püsür ne olcak?Beynimde bi yere sıkışmış tüm tv diyetesyenleri ve tüm Nişantaşı diyetesyenleri ne olcak?Buzdolabında vicdanımı sorgulayan o kereviz?Aktar ekipmanlarım? Yapacak bi şii yok^^ ya allah bismillah allah-u ekber !!!!
Instagram> sanatsal ve kanatsal anlamda bana çok yardımcı oluyor çünkü listemin çoğunu oluşturan Japon ve Güney Koreli IG'daşlarımın görsel algılarına dibine kadar güveniyorum.Bu sayede; like ve yorumların gidişatına göre, sergilerde öne çıkacak kolajları daha net tespit edebiliyorum.Yüküm hafifledi diyebilirim.Teknojinin gözünü yiyim ama kolajlarımı daha çok yiyim!hammmm.
Küçük,ufak ve tefek bir Değer'iken bile denize girmeden önce 40 saat ayakta düşünüyormuşum.Denizin ortasında bile kafa patlattan bir sayko olduğumu anlamam yıllarımı aldı.