Cuma, Mart 01, 2013

ya tavus kuşlu olanı?


Arabic typography & calligraphy denince hop duruyorum çünkü bu dizinleri izleme refleksimden yoğun bi keyif alıyorum.Sadece sanat galerilerinin az sayıda olan sergilerini takip etmeyi değil,objerle olan temaslarını da hoş bi yakınlaşma olarak görüyorum.Sanatçı yorumu katılmış tasarım hallerinin takipçisiyim.Görsel keyif alıyorum bu alfabenin akışkanlığı ve kıyraklığından.T. sağolsun ne öğrendiysem ondan öğrendim malum bu işin uzmanı o.Yanlış bir cümle oldu.Keyif alabileceğimi gösterdi olabilir mi?Hmm bu da tam değil.Sanırım dikkatimi o yöne çekti ve typography/calligraphy konusunda bilinçlendirdi.Yine tam tanımlayamadım.Belki de onun bu konuda ki donanımı,yaratıcılığı ve sağlam kuratörlüğü benim bu sanat dalıyla tanışmama vesile oldu.Galiba yazdıklarımın hiçbiri ve hepsi.

Herneyse
Beğendiğim belli başlı isimlerin dışında bazen sürpriz isimler de çıkmıyor değil.
Mesela son yediğim vurgun olarak bu güzellemeleri  örnek gösterebilirim ve akabinde ''aşık oldum'' diyebilirim.Mamma mia!

Niyahhh.
listen o vakit
Map Of Africa - Here Come The Heads

Pazartesi, Şubat 25, 2013

kozmik kütle kahkaha momenti*


Kim dedi olm 'kedili paylaşım klişe' diye,kim dedi 'sadece kedi paylaşımı yapan facebook userları tayfası var' diye.Pardon ama kaba etimizi yesinler,hah!Bayılıyorum ben onlara,paylaşanlara da bayılıyorum afedersin.Dünyada en çok izlenilen şeyler kedi videoları olduğuna göre bunun insanlara iyi geldiği kanısına varabiliriz.Sadece sahip olmak değil,dokunmak değil,mırlamalarınla terapi olmak değil demek ki videoları bile insanoğlunu mutlu ediyor.Gün içinde o 5 dakikalık tebessümün bile külçe altın değeri var.Yok beee çok mutluluk ve saadet perisi lafı oldu bu .İlla gülmeniz falan gerekmiyo ama uzmanlar öyle diyor ,illa gülcekmişiz amk.Kahkaha ise kaymaklı ekmek kadayıfı olurmuş.Liza Azuelos'un Laughing out loud filminin gişe rekorunu kıracak kahkahalar yormaz mı adamı ya?Üfff çok kahkaha atan ve durmadan dişleri görünen hatunlar cinnet geçirmeme sebebiyet verebiliyorkan bunu kendimin yaptığını düşünemiyorum.Gülünce ömrümüz uzuycakmış,gülmeyen ise babayı alacakmış.Pozitif pozitif diye nicesine sığındım'la sıvandım ve hatta Arthur Koestler kahkaha teorisine parmak bandım.Gülün olm deli etmeyin adamı.İsterik isterik gülmeyin ama adam gibi gülün.Kişnemeyin de adaplı gülün!Löğnnnnnnnnnnnnnnnnn.

Niyahhhh,neye gülsem acaba?Pek suratsızım aslında şimdi.İçime bir Victor Borge'nin girmesi ve ''kahkaha iki insan arasındaki en kısa mesafedir''demesi lazım,anca böyle coşuntu imanına gelirim belki.Yok yok, bu da bi işe yaramaz ancak ve ancak gıdıklamak lazım.Tamam buldum her gün biri birini komaya sokana kadar gıdıklayacak yoksa''amma kahkaha patlattı bee'' gibi bi yorumu rüyanızda görürsünüz.Anammmm ben bulaştım siz bulaşmayın Polyanna yellozuna,kaçın kurtarın kendinizi,hemen kapatın blogu.Ama bebemmm şunu-da unutmayınız ki Polyanna bu bünyede kaç dakka tutunabilir?Ha sorarım size?Al sana örnek:
Gülerken zırlamayak la,
moodyiz ya herşey olabilir.
Listen:

Shane Fenton-Moody Guy

Pazar, Şubat 24, 2013

sulak post*






Pazar günü doğası gereği böyle değil böyle olmalı.Tamam -yan gel osman- konseptine sadık kalınmalı ama kesinlikle brunch dışında başka pazar emelleri olmalı.Pazar günü bruncha gitmeyen tüm çiftler ve aileler canımdır ciğerimdir.Haftanın 6 günü git,nereye gidersen git ama pazar brunchına gitme.Yapma !uehuhue.

Ya ne diycektim ben..minik bi arada yazıyorum bunları.Fashion must go on malum.Koca bir bardak portakal suyunun beni minimum 3 saat tok tuttuğunun farkına varıp ,bununla mutlu olarak yazıyorum bunu.Herkese anlatıyorum,''arkadaşlar,hesap yaptım her gün bi bardak portakal suyu içersek ....''diye başlayan cümlelerle.Şu uzaktan bana bakan donutların kenarına varıp 'bi tadına bakayım' demezsem  eğer süper kazanımlı bi gün olacak.Herkes çöp gibi nereye yiyosun ya.Yok yok bana öyle gelmiyor,herkes incecik.İncecik ve boy ortalaması 1.86.Tanrım boyumun normal kaldığı ortamları seviyorum.1.80'lik boyumla minyon kaldığım yerler var yeryüzünde,tanrıya şükür!Yıllarca bana denen''sulak yerde mi büyüdün''lafını kimseye diyememenin hüznünü yaşıyorum o ayrı.

Günde yarım saat boogie kaç kalori?
Bi ara let's:
Jackson five-Blame it on the boogie

dokunmanın 19bin tür çeşidi*


Maillere cevap yazamama gibi berbat bi huyum olduğundan daha önce bahsetmiştim di mi?Halkla ilişkilerim kesinlikle sıfır.Aslında gelen mailleri okumak hoşuma gidiyor,okuduğum sözler yüzümü gülümsetiyor ama ''sonra cevaplarım'' dediğim her mail öylece kalıyor.Utangacımdır ve bazılarına bi nebze utangaçlıkla yanaklarımı kızartıyorum.Bazen o an çok çok sıcak ve içten bulduklarıma dönüyorum ama ikinci mailde çuvallıyorum yine.fossss lö ben!Durumdan hoşnut muyum?Hayır.Hayır çünkü hoş bişey değil ama o an yazmak istemiyorsam yalandan cevap vermek daha karaktersizce geliyor bana.Hep böyle oldu hayatım boyunca,normal hayatımda da bu böyle, bu yüzden asla pr yapamam ben.'Aman beni okuyanlar kaybolmasın,mail yazayım comment açayım' diye bi durum içine asla giremedim çünkü bilirim ki burayı okuyanlar zaten bu kimyayı çözmüştür.''Çok teşekkür ederim çok tatlısın ''gibi  bi cevap yerine susmayı tercih ettiğimi bilirler,aman aman dost canlısı olamadığımı bilirler.Oysa o kadınların hepsine acayip yakın hissediyorum kendimi,o mailler zaten beni anlayabilmiş kadınlardan geliyor.Daha mailin subject kısmından anlıyorum bizim birbirimize bi şekillerde dokunduğumuzu,ortak şeyleri paylaştığımızı.Cevap vermeyişim bazen ne yazacağımı bilmemekten,belive me!
Öylesine işte; yazıyorum ben sadece,fotoğraflıyorum,yorumluyorum,gördüklerimi gör istiyorum,okuduğuma göz atmanı bekliyorum,yaptıklarım ve yarattıklarımı paylaşıyorum hepsi bu.İletişimsiz bi blogger olarak böğrünüze basın ben,uzaktan sevişelim.Bazen bi kitapla,bazen bi ayakkabıyla,bazen bi tabloyla,bazen bi şarkıyla.Böyle daha keyifli bi hatun olduğum husuna kefilim.uheuhuehue:)
Her türlü dokunuyoruz,temas ediyoruz,19bin çeşidinden birini icra ediyoruz burda,biliyorum!

Kahveler nerdeeeeee lö prenses dişi okur????
Bu şarkı aşkımızın tacıııııı olsun o zaman
Dinle:
Erik Truffaz Quartet feat Hamed Sinno-Shim El Yasmine(Mashrou'Leila)