Çarşamba, Ağustos 21, 2013

çok manyak bi parça*


Burda bisikleti olmayanı dövüyorlar.Eeeee tabii doğal olarak bisiklet piyasası da buna bağlı olarak çok gelişmiş.Böyle ağzımın suyunun aktığı (-ki anlamam) modeller var,kocaman kocaman bisiklet dükkanları.Oldukça yüksek bi kesim takıntılı,durmadan bisikletten konuşmak ve durmadan yeniledikleri parçalardan konuşmak istiyorlar.Bisiklete sepet taktırmak onlar için 4 günlük konuşma malzemesi mesela.Tüm bu gereksiz detayın yanında bisiklete çok saygılı olduklarını belirtmek isterim.Bisiklet yolları ve her yerde iphone app ile edinebileceğin bisiklet noktaları var.Telefona bi tık hop her yerde ki bisiklert noktasından kap bisikleti git.Hepsi turuncu ve her yerde noktası var.Böyle bi bisiklet ruhu var şehirde.Ayrıca bisikletliler ailece bisiklete doysun diye haftasonu tüm plaj yolları trafiğe kapatılıyor.Tam bir curcuna,çoluk çombalak.Tüm sülale bi şeyleri tepesinde vızvızzzzzzz.O kadar insan birbirine çarpmadan bunu nasıl başarabiliyor anlamış değilim.Oturup izliyorum yine anlamıyorum,o kadar kalabalık içinde hepsi akrobat gibi.Henüz Copacabana haftasonu vızvızzzzz curcunasına kendimi hazır hissetmiyorum,sanırım uzun bi süreyi devirmek lazım.

Sadece bisiklet değil kaykay ve paten yapmayanı da dövüyorlar .Koca koca adamlar kadınlar vızvızzzzzzzzzzz yanınızdan geçiyor ve ben o sırada annemi rollerlarla düşlüyorum(kesin onların tepesindeyken bile bana laf yetiştirirdi).

Tamam bisiklet kültürünün gelişmesi güzel,yolların saygısı maygısı 10 numara da bi de işin diğer kısmı var ki ;
1)sen yayaysan çantanı bisiklet yoluna doğru takmayacan (ki her Rio'lu fani bunu tadacaktır).Bunu ayarlama konusunda ben iyi değilim,her seferinde unutuyor ve arkadaşlarımdan uyarı alıyorum.
2)Çok ciks bisikletin veya elektrikli bisikletin varsa %80 indiregandi ihtimaline açık olacan.
Şakası yok,arkadaşımın annesini seyir halindeyken arkasından itip kadını yere düşürüp bisikleti çalıp gitmişler.Bu hikayeyi duyduktan sonra uzun yola gidemiyorum,hep böyle civar ve kıyın kıyın.
Bakın böyle anlatıyorum bunlar dünya kupasına gelecek Türklerin kulağına küpe olsun,Avanak avanak dolanıp ilk günden çantayı kaptırmayın diğer %70 turistler gibi.uheuhuehe.Tamam tamam korkutmıcam .

Niye musiki paylaşımına ara verdim ben?Niye söylemiyosunuz yoldaşlar?
Çok manyak bi parça,oooo denzing.Korkma geçti bisikletten itme hikayesi
ooooo manyak denzing
listen

Skyy - Here's To You 

Pazar, Ağustos 18, 2013

kafa kafaya gider Rio*


Brezilya'nın alkol tüketiminde dünya listesinin üst sıralarını zorlamadığı gerçeğine inanmam çok zor.Gerçi listeler doğrudur ama bu ne be kardeşim.Özellikle kadınlar;müthiş bi performansa sahipler.Bu kadar birayı nasıl ,nereye içerler.Bazen davetlerde uzaktan oturup izliyorum'' ne zaman pes edecekler,ne zaman sarhoş olacaklar,tamam artık içmez,ohaaa kesin midesi delinecek'' şeklinde kendi kendime gayet ayık ve Turkish yorumlarda bulunuyorum.Bizim gün içindeki çay ve kahve içiş zevkimizi onlar bira ile karşılıyor ve akabinde gün sonuna doğru 10'a 20'ye katlıyorlar.''Hadi bira içelim,hadi bira içmeye''gün içinde en çok duyulan laflar.Alkolle ilişkim limitasyonlu olduğu için bu fasıllara pek bulaşmıyorum.Onu bunu bilmem Brezilya kadını kadar içen kadın popülasyonu görmedim ben.Yani kadınlar klasmanında birinci sıradalar(bence).

Biradan sonra  Caipirinha alıyor sırayı.Elimde gördüğünüz,Maracuja meyvesinden yapılmışı.Bu meyveye de alışmam zamanımı aldı ama şimdi sorunsuz ilerliyoruz.Tamam Caipirinha iyi ,şeker ve sempatik ama bi kova buz koyuyorlar içine.'Buzsuz lütfen'diyince iki saat soru yağmuru.'niye?'.Böyle garip kurallar var içecekler konusunda.'Aaa olmaz buzsuz servis edemem''diyebilir bi barmen.Tabii burda herkes bademciklerini çocukken aldırdıkları için( garip ama burası bademciksiz bi ülke) langır langır dikiyolar bardakları.Ben diksem acilde alırız soluğu.Bu bu sebeplerden alabildiğine ayık haldeyim ve pusuya yatmış kallavi bademcikli bir Türk vatandaşıyım.Hem bir gringo olarak böyle ertesi gün çamur atmak için sarhoşları dikizliyorum.uheuhueue.



Yeni sanatçılarla tanışmak büyük keyif.Bazen ruhumu besleyen her sergi sonrası kendimi kuş kadar hafif hissediyorum.Damağımda kalan tadlar,fırça darbeleri ve fotoğraf kareleri ile yeni günlerle 'ola'laşıyorum.Sanata bakış açılarını,sanat yorumcularını ve ülkenin sanat tarihini incelemek çok hoşuma gidiyor.Umduğumdan çok farklı olsa da bu şaşırmalara değer.Ya umduğum gibi buldaydım çok sıkıcı olmazmıydı?



Evimin hemen arka sokağına pararel bi plaj burası .Minik,turistsiz ve 500 kat daha güvenli.Yoksa Rio plajları öyle pek de tekin yerler değil.Normalde günde kaç turist iphonundan oluyor hesap bile edemiyorlar artık.Bunlara önlem olarak yerli halkın bildiği bi takım plaj kuralları var,tabii ki ben de ilk plaj tecrübelerimi Rio'lu olan arkadaşlarımla yaptım.Nereye oturacağın,nasıl davranacağın,çantanı nasıl bırakacağın,ingilizce konuşmaman ve daha tonla şey.Arkadaşlarımın arkadaşları ile tanıştım çünkü burda plajda kendi ekibin olması lazım.Lazım ki denize girerken çantanı emanet et ,onlar girerken de onlar sana etsinler.Ve ayrıca fotoğraf çekerken çok dikkatli olunması gerekiyor,hop gelip elinden alıyorlar.Bazen tek olarak bazense balık ağı dedikleri bi teknikle saldırıyolar .O yüzden ben bu fotoları ya çaktırmadan ya da yanımda gözcü arkadaşım varken çekiyorum.Bunlar şaka maka değil ha!



Çekim için biraz ülkenin kuzeyi yaptıktan sonra Rio dönüşü ev gibi geldi.Oysa ben alışamadığımı düşünüyordum.Oysa nemsiz ve rutubetsiz oldukça iyiydi.Yok yok ev gibi falan gelmedi,biraz daha uçmak istedim.Saatlerce saat kadar fazla!(Hick evimi özledim)
Bu arada Azul'un uçaklarını o kadar beğendim ki son yaşadığım thy faciasından(istanbul-sao paulo). sonra süper geldi.O koltuklar neydi ya yamulmuştum resmen,Kamil Koç 10 basar yani o kadar diyorum.Bak yine aklıma geldi ve sinirlendim.11 saatlik yola bu kadar kötü koltuk standırdıyla hizmet sunulur mu?İnanın Brezilya içi uçuşlarda Azul'un koltukları bildiğin yayla.Bi şey demiyorum artık star alliance falan fıstık fasarya.



Yazının başında çok az şikayet edicem diye söz vermiştim yeaaaaaaaaaaa,yine da da daaaann girdim di mi?Şimdi gidiyorum ama daha yazacaklarım bitmedi.Burda macera ve panik halin sonu yok.Demiştim ya tonla uyman gereken kural,geçip geçmemen gereken sokak ve saatine göre kullanacağın güzergahlar var diye işte onlardan bahsedicem.Öyle karnaval görüntülerinde kıç sallayan karılardan ibaret değil burası :B
Emmeeeeeeeeeeee harika pastaneleri var,ekmekleri varrrrrrr,hamurişleri varrrrrrrrrrr.İyi yönler ve fena yönler kafa kafaya gideyooooooooooooooooooooo!mu?eyhygeyge.tamam tamam tatlılar süper.
(Nasıl pozitif finalleyebildim mi?)