''sadece milli takımı tutuyorum'' diyen insana kafa atma arzusu*

Lütfen artık gerçekten stad gibi olan stadlara maç versinler.
Şükrü Saraçoğlu'ndan sonra burası bir metal ve enkaz yığını sanki.
Güya en geniş oturma yerlerine bile 38 beden bir kadının rahat oturmasının imkanı yok .Bu nedenle yanınızda oturan adamların yağ hücreleri kendi koltuğundan taşıp sizin koltuğunuzun kara parçasına doğru nüfuzlanıyor.
Ne tuvalete gidebilirsin ne de çay kahve alabilirsin gönül rahatlığıyla ,öyle garip bir ikinci lig stadından hallice sarı kırmızı ortams.
Gözünü sevdiğimin Fenerbahçesi gözünü sevdiğimin stadımız ,,,devre arasında rahat rahat çıkıp cafe latte aldırtma ve içirtme rahatlığını sevdim senin

Hakemler şöyle yan yan koşuyor ya

hastasıyım!

kaldı ki.....

''Don Kişot'u okudunuz mu?'' dedi

''Okudum'' dedim

Aslında okumamıştım(Okudum denip aslında okunmamış kitaplar kütüphanesinin en nadide eseridir Don Kişot)

Kötü bir niyetim yoktu.

Kaldı ki okumuş olup hatırlayamama ihtimalim de olabilirdi.

aşka kürek gerek anlasana*

-Saykodelik seçim ortamını geride bıraktık allahın izniyle.Seçimle alakalı en sevindiğim nokta 'kapak olsun' manasında ki şu durumdur.Her ilde bu durum yaşansa diye rüyalar gördüm gece ama uyanında tüm ülke haritasını yine sarı gördüm.bu kabus bitmez vatan bölünmez.
-
-Nike milli takım reklamı kabusundan ben de bahsetmezsem hakdadanak giderim sevgili okur.Yırtıcı olmaya,akrep gibi sokmaya falan gerek yok lakin oyunu topla oynıycaksınız.Saldırın,yırtın,parçalayın, Dandanakan azmiyle kopartın namelerine ne gerek var.Sanki Osmanlı savaşa gidiyor da mehter marşı çalıyormuş gibi.Sakin olun kardeşim ,sakin!
-
-Trendler kitabı sergisini göreniniz var mı?Sergide bayıldığım kareler oldu.Ama en çok Oray Eğin'in pozuna bayıldım .Saçlarını hep böyle kullanmalı.kesinlikle.
-
-Şu mavi pompalı sular var ya eve aldığımız.ha işte onlarla birlikte bi takım yan sektörlerde gelişti.Suyun altına tekerlekli altlık ve damacananın üstüne kıyafetler .evet evet ya hasır bir seper ya da bildiğin dantel damacana kıyafeti.nalakaaa!
-
-'Laf ebeleri' oyuncularından Emre Özcan bir yetenek patlaması.
Sisteme en muhalif ve korkusuz olanlar hiç şüphesiz onlardı.
ve üç dört tane daha karikatur dergisini de unutmamak lazım.
En baba köşeyazarları bile kalem oynatma konusunda tırsım tırsım tırsarken bu dergiler herşeyi ele aldı.
En sağlam kapakları yaptılar.
Dumdum bile okuyor!!!

Gran Pavesi
tüm ruhdaşlarıma ve midedaşlarıma önerilir.

Bağa gel TIKlara gel yar yar yar yandım

Allem ettik

kullem ettik

sözler bitince

kifayetsizdik

diyor Melih Ünen.Hiç susmasın istiyorsun 'Kifayetsizdik' son ses çalarken.

beyyy,ne diyo bu gençler?

We wish you all stabil kuvvet*

Marie Claire-Italia hep çok keyifli ve doludur.

Mart sayısında 5 blogu ele almış.

''bu kadar güzel mi anlatılır ve editlenebilir'' dedim içimden.

Bunu hep yapıyorlar

yani blogları tanıtma sayfalarını çok daha özenli yapıyorlar.

Torpilsiz ve yaratıcı .

''Bilgileri ve fotoğrafları başka yerden alan blogları değil,kendi fotoğraflarını çeken kendi yaşamını ve üreticiliğini katan tüm bloglar beni cezbediyor'' diyor yayın yönetmeni Elisa.Ayrıca yemek bloglarının yaratıcılığından büyülendiğini de ekliyor.

Velhasıl seviyorum bu derginin Italia ayağını

çünkü her seferinde bir çok kreatif bloğu tanıma fırsatını ya yakalattırıyorlar adama.

-

-

bizim ülkemize gelirsek .

Mart ayı içinde bir ulusal gazetenin bir zımbırtı ekinde,'blogların süperleri,ağababaları' gibi ve ya buna benzer başlıkla bir yazı vardı.

Bu gazetede çalışanların blogarından oluşan bir blog hit listesiydi bu.

Hem bu gazete çalışan editör ve yazarlar hem he bunların kankalarının bloglarından oluşan favoriler oluşturmuşlar.

Kendi kendimize bir sayfa yapalım favori bloglara da hem kendimizi hem eş dostu yazalım mantığıyla hazırlanmış komedi bir sayfaydı.

Ulan insan kendi çalıştığı gazetede en iyi bloglar listesine kendi adını koyar mı yahu.

Yeşil sermaye yandaş medyanın herşeyi de yandaş mı?

uvvvvvv

ürkünç!