Cumartesi, Eylül 22, 2007

alışılagelmiş bir gün,alışılagelmiş cümleler*



burda havalar idare eder * henüz deniz sezonunu kapatmadım *
direnebildiğim kadar direnirim * o konuda pek çıt kırıldım değilim *
havanın serinliği ile HIM doldu içime *
bu adamın sesi nasıl bir keyiftir *
how beautiful you areeee - başka bu kadar sexy söyleyebilen adam var mıdır bilmiyorum *


artık gözlerim bozulmak üzere * kağıtlara ve ekrana bakmaktan *
geçen sene edindiğim gözlüklere bir türlü ısınamadım *
ama takmam gerektiğini biliyorum *
gözlerim acıyor * farkındayım *
yaşlanınca yakın gözlüğümü getir evladımmm demeye alt zemin hazırlıyorum *


çok yararlı va faideli mailler almaktayım *
gizli kalmış ve ucuz kumaşçıları bana öneren mail arkadaşlarım var benim *
şirin babydoll ceketler sizin gibi benim de aklımı alıyor kızlar * bu modelleri kolaçan edip diktirebilirsiniz *
benden söylemesi *

plastik ayakkabılar * jelly shoes
yok yahuu denize girmek için deniz ayakkabısı değil *
tam tersine sonbahar yağmurlarına karşı geliştirilen çok matrak ayakkabılar *
BAK daha ne cevherler mevcut *
peki ya BUNLARA ne demeli *
siz baka durun *
sonra kontrol edicem *

içkiler yıllana dursun *
bana hediye gelsin *
ben hepimizin adına ÇİN ÇİN diye kadehleri birbirine toslaştırıyım *
Palermo 'dan taaa bana gelsin * tanrım dünya çok küçük *

Hıncal Uluç 'un Ikea hakkında yazdığı yazıya bayıldım dün *
çok gerekli ve geç kalınmış bir yazıydı *
bence dikkate alınacağı kesin *

vintage deco dergilerine bakmak ne zevkli * ohh misss *
minimalist akımına karşı country tarzın atağa geçeceğini düşünenlerdenim * ama ağaçlara kıyamıyorum *


Dumdum 'un çanak anteni var *
sormayın *
evlat gibi demeleri işte bu yüzden *
o hastayken sen rahat edemiyorsun *
olay şundan ibarettir
bunun kalçasında yara çıktı * tedaviyle kapandı * sonra kafasında ki huni çıkınca tekrar yalayıp o yarayı açtı * sonra yine tedavi olup yara tedavi edildi * inanılmaz bir şey oldu bu sefer huni nin kenarını yaraya sürte sürte yarayı tekrar kanamalı şekilde kocaman açtı *
bu sefer huni büyütüldü ve kafasında kalma süresi uzatıldı *
bu serüven yaklaşık 3 aydır sürmekte *
o yaraya taktı *

Cuma, Eylül 21, 2007

sabaha kadar beşik mi salladın ?





yahuu ben zaten bunu düşünmüştüm *
neyi düşünmüştüm biliyormusunuz *
işte bu haberi * çok güldüm *
daha ben haberi okumamı tamamlamadan telefon çaldı *
Eda arıyor *
aynı anda bu haberi okuyormuşuz *

ama evlilikler bir ömür boyudur * ne yani bu kadar basitmi herşey diyerek söylene söylene annem bitiveriyor yanımda *
eee salak saçma evlilikleri rol yaparak devam ettirmek daha mı dürüstçe diye cevabımı veriyorum anneme *
annem yılmıyor *
evlilik özveri gerektirir* her kafana estiğinde hop diye boşanmak olmaz diyor gayet baskın Sicilya tonuyla *
ben altta kalırmıyım *
sabah sabah girdiğim bu söz taarruzunda altta kalamazdım *
alıyorum sazı elime :
hiç birşey paylaşamadığın bir insanla bir ömür geçirmek çok mu adil ?*
sadece erkeğe sağlanan uygun yaşam alanı olan evi ayakta tutmak adına hayatından bu kadar fedakarlık vermek doğru mu ?
boşanmayıp etrafa çok iyi çift gibi görünmek çok mu dürüstçe ?*
bunun adı evlilik olamaz * bu başlıbaşına bir salaklıktır *
annem susuyor *
ben bu gençleri anlamıyorum diyip deniz börülcelerini salata yapmak için hazırlamaya koyuluyor *

ben ise koltuğuma kurulup üstün gelmenin hazzıyla bir kaç yazı tamamlıyorum *
bu sabah amma da feminist kalktım diye böbürleniyorum *
iki dakka sonra dıt dıttt diye mesaj gelince yelkenleri koy veririm o ayrı mesele *
beni okuyun ama dediğimi yapmayın ey millet *
toplu halde çuvallamayalım bari *


MİNİ MİNNACIK AYAK NOTU : yukarida ki fotoda olan vintage ayakkbılar ve nice değişik ayakkabıları Marthascloset den bulabilirsiniz .

Perşembe, Eylül 20, 2007

gönüldaş alt başlıklar bulmak *



şehre iniyorum * yani medeniyete
aslında medeniyet ve mutluluk nerede tartışmak lazım *
ama o kıvamda değilim *
niye mi *

şu süreçler hayatımın en önemli anları da ondan *
insanın önüne bir çok yol çıkıyor *
hoppp diye birine giriyorsun *
çünkü birini seçmek zorundasın *
sonra girdiğin yolda eğer tökezlersen *
insanların ; bu senin seçimin * kendi düşen ağlamaz deme yüzdeleri çok fazla *
ondan bu seçtiğin yolda tökezlemelere rağmen direniyorsun *
sırf insanlar öyle böyle demesin diye *
bana çok çılgınsın ve farklı olmaya çalışıyorsun diyenler var ya * mail atanlar *
bakın aslında çok sıradanım * millet neder diye bazen ben de duraksatmak zorunda kalıyorum hayatımı !
bu ülkede yaşamak bazen başkalara ne der sorusuna mahkum edebiliyor insanı *
ne kadar çılgın olsan bile
eeeee hadi be başlarım böyle işe diyemiyorsun !

ama gel gör ki *
her olumlu ve olumsuz süreçler boyunca yanımda bana refakat eden sofra dergisi ekleri ile oyalanmaya çalışıyorum *
ilk üç dondurma denemem fiyasko ile sonuçlansa bile * sonrakiler yüzümü ve midemi güldürdü *
denemiş olup * amannnn haa bi daha asla yapmam diyenlere sesleniyorum *
yılmayın ! sonra güzel oluyor * valla !



bana deli kızın çeyizi gibi kumaş hediye geliyor *
oysa evde kaldığımın farkında değiller *

 


bana bi Martini çek * ama Vintage ' nin yaptığı olsun *
Sicilya 'lılar gibi tek hamlede götür *
Martini den sonra nara atılmazzzz *
şekle şemale uymaz *
sakin ol !



düzen tertip komitesi teftişe geliyor !
kedi kılları temizlensin !
ütülenmeyi bekliyen kümecikler imha edilsin *
hazırım !

 

Çarşamba, Eylül 19, 2007

yeryüzünün kaldırma kuvveti *



günü ; gazetelerim ve Dolores ile karşıladım *
gazetenin ikinci sayfa haberleri dolup taşmış haldeydi *
şunu anladım ki ikinci sayfa yetmiyor * bence insanın insana işlediği vahşet haberlerine kafadan bi 3 sayfa ayrılmalı *
insanın hayvanlara yaptığı zulümler ise 2 sayfa ayrılmalı *
insan eti yiyen adam hala gündemde * niye şaşırdı insanlar bu kadar anlamadım *
ben şok olmadım *
çünkü bu ülkede 50 tane köpek canlı canlı gömüldü *
Adana ' da adamın teki sadece psikopatlık olsun diye köpeğin kolunu testere ile kesti *
sizce bunları yapan ruhlar insan eti yiyemez mi ?
bu olaylar aslında bi ülkenin ruh halinin bir yansımasıdır *
bi düşünün *
normal şartlarda ayının insana saldırması gerekiyorken *
bizim ülkemizde insanlar ayıya vahşice saldırıyor !

aletler hazır * kumaşlar hazır * Vintage sen hazırmısın *
evet yavrucuklarım ben hazırım *
modeller alayımızı gaza getirsin * dikelim *
Frockyou bize esenlikler dile * anzac ları seviyoruz !


denim shoes * jean ayakkabı * google arama için bir de kot ayakkabı yazalım hadi tam olsun *
hey SEN * elbet bir gün buluşacağız * bu böyle yarım kalmayacakkkk



tasarım insanı acayip tatmin eden bi şey *
sınırları olamayan ve aslında sınırlara izin tanımayan şey *
üreten insanlara hayranlığım bin kat daha artıyor *
memurluğu red edip * tasarımları ile hem kendinin başkalarının önünü açan arkadaşınıza sadece kocaman bir tebrikler demek lazım *
Viva Mehmet !



ben var ya ben * insanlıktan çıktım *
kullandığım ilaçlar beni bir organizmaya çevirme yolunda *
ben limonu elma gibi yiyebilen bir canlı türüyüm *
o esnada etrafımda ne kadar insan var ise hepsi '' iğğğğrenççsin ''diyerek sağa sola kaçışıyor *
ama ben onların gönlünü almayı biliyorum *
hemide yine limonla * naneli limonatalar * karışımlar *




ne yani *
ben şimdi kendi kendime spa ortamı yaratamazmıyım *
peelingler * masajlar * taşlarla terapi yapamazmıyım *
üstüne cila niyetine yoga yapmazmıyım * (tamamen çakma yoga )
bunun üstüne Türk genlerimi devreye sokup
okey oynamazmıyım * hemde eşli
taş çalmama rağmen *
onca arınma seansından sonra okey de yaptığım sahtekarlıktan sonra yenilmek bana çok koydu dostlar !
 

Salı, Eylül 18, 2007

vintage'nin yeryüzü departmanı *





tekrar denize girebilmenin mutluluğu var bugün içimde *
kaç gündür denizi bir adım ötemde görüp , sadece bakıyordum !
dalgalara bırakarak kendimi merhaba dedim bu Eylül sabahına *
bronz tenimin açıldığını görerek , bu güneşin aslında çok nankör bir mahlukat olduğunu düşünerek iç geçirdim !
oysa ben Haziran ve Temmuz ayını güneşin altında malaklıyarak zenci olmaya adamıştım kendimi *
ama olmadı *



bir şarap tanıtımına davet edilmem artık 20 yaşında olmadığımı hatırlattı bana * orta yaşlı ve yaşını başını almış puro lu gurmeler arasında olmam daha ağır başlı bir Vintage rolüne bürünmeme neden oldu *
konu eğer şarap ise * o zaman bordo oje sürmeliydim * Helen' cilik oynamalıydım * bohem elbiselere bürünmeliydim * smokey siyah gri far uygulamalıydım *
ve bu dediklerimi aynen uyguladım *
o topuklarla düşmemek için üzüm tanrılarına dualar ettim *



ablam * Sarıkamış ilgisi ve bilgisi oldukça fazladır * yıllardır bu konuyu inceler ve kafa yorar *
anlattığı kadar varmış *
acilen okuyun *
bana o tavsiye etti *
ben de size paslıyorum *




sadece otla beslenen biri olarak * yani canlı eti yemiyen biri olarak bu kış işleme sokacağım bazı şeyler var *
mutfakla ilgili *
peki ne bunlar *
kereviz * enginar ve yer elması
evet maalesef ben 3 sebzeyi bu güne kadar hiç yemedim * hep uzak durdum !
ama bu kış yemeye başlıycam *
et ile beslenmediğim için benim tek limanım sebzeler * bu yüzden bu 3 sebzeyle bu kış itibariyle barışma kararı aldım *
bana şans dileyin çünkü bu sebze şeytan üçlüsü beni haylı zorlıycak !
bize ne be senin yediğin yemediğin şeyden demeyin *
tıkladın bi kere bu sayfaya *
her şeyle karşılaşabileceğini 2 senedir bilmen gerekir !
hıh !





imla hatalarım ile ilgili her ay düzenli olarak mail geliyor bana * Ankara lı üniversiteli geç ergen bir bayan arkadaşımız bana sinir ve kıl olduğunu mailinin giriş bölümünde belirterek başlıyor beni sevmeme nedenlerine * ben giydiklerimi göstererek hava atıyormuşum * marka isimleri vererek bloğumu saçma sapan bir hale sokuyormuşum *
ben bir yedim içtim .... bloğuymuşum *
en beteri ben imla kurallarını bilmiyormuşum * yani hata yapmıyor aksine bilmediğim için uygulayamıyormuşum *
her ay düzenli olarak yaptığım imla hatalarımı düzeltip bana mail atan bu arkadaşımızı burdan kutlamaya layık görüyorum * sabır ve özverisi için kutlamak istiyorum * bedavadan yazı işleri müdürüm var artık benim !
itiraf ediyorum çok keyfili *
ben de onun bloğunu okuyorum ama hata aramıyorum * çünkü o bloğunu , bloglardan kanka edinmek üzerine devam ettiriyor * imla hatası kovalamaya değmez !



neden bir insan sadece belirli sayfalar arasında sıkışıp kalır ki *
oysa ki internet kocaman bir sanal dünya *
tık tık dünya elinin ucunda *
böyle bir özgürlük varken *
neden insan sadece 3*4 bloğa saplanır kalır ?
bu belki de ruhsal bir hastalık *
aslında sevdiği şeye bile sinir olabilir insan *
saplantı ve takıntı oluyor *
haksızmıyım ?

Pazartesi, Eylül 17, 2007

kemerini tak,kuralları ihlal etme *




nereye gidersem onlarda benimle gelir *
hani şu malı çok kıymetliler vardır ya * ha işte ben tam onlardanım *
kitaplarım * cd lerim * kemerler * koleksiyonlar * kremlerim * ya bi ton şey sayarım size * paylaşmaktan hoşlanmam *
aslında paylaşmayı severdim ama giden geri gelmeyince * ben paylaşmaktan vazgeçtim *
haa ne diyordum *
malı kıymetli insan grubuna giriyorum ben *
şimdi mesela dağın başındayım dimi * niye bu kemerler benim yanıma geldi *
salim kafayla düşününce bende cevabını bulamıyorum *
devasa bavullar yapmakta üstüme yoktur *
eşşek ölüsü gibi olurlar *
belki yaş ilerledikçe bu sevmediğim huyumdan vazgeçerim *
kendilerine minik el çantaları yaratıp onlarla seyahat eden insan topluluklarını hep gıpta ile izledim *
en kısa zamanda bunu deniycem * zorla kendime yeni bir alışkanlık aşılıycam *
eğitime elbette ki cevap verebilirim


bu yolculuklarda bana eşlik eden en saçma sapan ağırlık kümesi hep kemerlerim olur *
yılan gibi fırtlarlar bavuldan *
madem konu bavulumun içinde ki kemerler *
o zaman size iki link vermeden duramıycam *
çatlarım *
gerçek hayatta payşaşımcı olmayabilirim ama bakın sanal ortamda çatır çatır bildiğim herşeyi sizinle paylaşmaktayım *
elastic belt tutkum artık koleksiyon yolunda *
Absolute Vintage bu konuda en iyilerinden * rengarenk bulabilirsiniz * yukarıda ki mor elastik kemer gibi *
ama eğer gel gellll klasiğe gelll diyorsanız *
Vintage aklımızı başımızdan al * kemer derdi alsın bizi yollara düşelim diyorsanız *
o zaman Wolfwhistle bizi bekliyor *
fiyonklu olan benim *
karışmam *
önce ben kaptım


KENDİME MİNİ NOT : artık ; taşıması , kaldırması ,check in ' i en dertsiz bavulları - pardon mini bagajları kendi ellerimle yapacağıma and içerim *

Pazar, Eylül 16, 2007

bazen road kıvamında*




hayatın değişik kesitlerinde değişik şeyler haz veriyor insana *
şaşırıyorsun bazen kendine *
olmadık şeyler ve ya olduk şeyler ilgini çekebiliyor !
bazen saçma sapan bir kitaba vurulabiliyorsun *
benim gibi ; '' dude wheres my car '' adlı bir filmi hayatının en güzel filmi ilan edebilirsun *
yine konudan konuya atladım * aslında gelmek istediğim nokta burası değildi *
Burda dergisinden giricektim konuya *
ama tipik bir ikizler burcu davranış biçimi göstermiş oldum size *

Burda dergisi ile tanışmam çok eskiye dayanıyor *
küçükken annemle terziye giderdik * bayılırdım terziye gitmeye *
iğneler * sabunlar * kumaşlar * kendimden geçerdim *
annemin prova oluşunu izlemek ise ayrı bir keyifti *
annem çok terziciydi *
çok diktirirdi *
onun kalın topuklu ayakkabılarla o dikilen etek ceket takımları üzerinde deneyişini hayranlık içinde izlerdim *
o evi asla unutamam *
çünkü dikiş aşkımı tetikleyen o evdir *
masanın üstünde ki Burda ları karıştırmak benim için park yolu gözlemekten daha keyifliydi o zamanlar *
hala !



bu siyah beyaz jarse kumaşı bulduğumda çığlıklar attım *
o kadar çok beğendim ki * tekrar almaya gittiğimde yoktu *
doyamamıştım *
çok keyifli bir kumaştı * sanki bir kaç şey daha olabilirdi *
Elisa&Ligabue dinlerken kafamda başka uzun modeller uçuşabilirdi *


depresyona karşı savar sistemine bir madde daha ekliyorum *
makarna
kedi
ve
Burda !
bir bilseniz sahaflarda Burda avına çıkan Vintagebiscuit bazen ne kadar da seviniyor !


NOT : elbiseme konu mankenliği yapan kırmızı vintage ayakkabılarıma teşekkürlerimi sunarım !