Pazartesi, Kasım 20, 2006
kabasını aldım *
tıka basa dolu bir Pringles kutusu * cheese and onion * kapağı açmamak için direniyorum * biliyorum ki eğer açarsam bu uzun ve ihtişamlı kutunun dönüşü olmıycak * daha önceki tecrübelerimden bunu az buçuk kestirebiliyorum * oysa öğlen keten tohumlu salata ve akşam yeşil çayımı içip dişi Ender Saraç gibi bi takım tripler içerisindeydim * peki onu niye market raflarından eve taşımıştım * demek bir gün zıvanadan çıkmak varmış biliçaltında * açtım yemeye koyuldum * az gittim uz gittim dere tepe düz gittim * ziftin pekini ye vintage dedim * hergün spor yapıyosun hamster gibi koştuğun anlar aklına gelsin dedim * ama ama ama oflayıp poflamak için çok geç bi zaman dilimiydi * uzun kutu ilk başlarda rahattır ama sonra ilerledikçe elinizi dirseğe kadar sokmanız gerekir * bu sizi yıldırmaz daha da motive eder *
hani algida cornetto nun dibinde çikolata olur ya * hani bütün dondurma yalama eylemi sırasında hep o çikolataya ulaşmaya çalışırsınız * işte Pringles meretinin dibinde de kırıkları kalır * öyle azda kalmaz * yanınızda insan varken kafaya dikemezsiniz * ama malumu ilam olan bişey varsa oda kafaya dikmeden bi Pringles sefası sürülemiyceğidir * bu işin cilasıdır *
bu manzara kimilerine tanıdık gelebilir * ben bi tane biliyorum * mesela QM * zaten bi kutu daha olsa seninle paylaşırım qm * bu işe gönül koyanlarla yemek lazım * hanımevladı gibi 1 haftada bi kutuyu bitirmek olmaz * kutuyu eline aldınmı dibini görüceksin * hakkını vermek lazım * yani kabasını almak lazım *