Çarşamba, Haziran 25, 2008

saçmalayacak gibiyim

beni bir bıraksanız , ahh bıraksanız *


İstanbul'da belki de ilk yaz *
kabusmuş gördüm ve yaşıyorum *
tansiyonum düşük *
sebepsiz değil *
çöl sıcaklarını bizzat Kadıköy sınırları içerisinde yaşamamdan dolayı *
ama şükretmek lazım *
nefes alıyoruz *
isyana gerek yok !
ara sıra ; ben köyüme gidicem , beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar ruh hali durumlarında salınsam da yok yok isyana gerek yok !
zaten Cemil Ipekçi Hindistan'a kaçacakmış ; hüzünlü ve düşünceliyim bu yüzden *
tek derdim bu dostlar !!!

Biz sevgi ve şiddetin geçiş nesneleriyiz. “Vazgeçilmez öteki”, tutkumuza yapışandır, yeri doldurulamaz dost, yeri doldurulamaz düşman ve aşık olduğumuz kimsedir, bırakamadığımız alışkanlıklarımız, fanatiği olduğumuz her şeydir. “Vazgeçilemez öteki”, hayatı iyi bir beste dinler gibi yaşamak için bize sunulan bir olanaktır. Bu nedenle aşk yaşantısı, her insanın başına her zaman gelebilecek, gelmesi için can attığımız bir durumdur !

EROL GÖKA ne güzel anlatmış :
AŞK BİZE GELMEZ BİZ ONA GİDERİZ !
Bir adet kalpli kesme şekerimi sadece kahveme attım *
karıştırdım ve yazıyı okumaya koyuldum !
güzel cümlelere bir hayranlığım var !
tekrar okudum !



indirimin en güzel tarafı almak isteyip de ' aman bu kadar parayı buna vermem ' deyip vazgeçtiğiniz parçanın ;
indirimde yarı fiyatına indiğini görünce HOPPP atlamak *
dükkana feyk atmışcasına *
'iyi ki daha önce almadım' ın rahatlığıyla !
renkli jeanleri ayşe fatma ve yedi mahalle şeklinde saldırmak !tam kadro !
kim kime bindiriyor ve sonra indiriyor
orası muamma !


Be Vegetarian !
yol yakınken !

ardından
BU izlenmeli *
Klaus Mitteldorf 'a Tıklanıp bakınılmalı !
ben öyle yaptım !