Bakın ne düşündüm yağmurlu,gri ve tembel bir sabah saatinde:
Kimse sabahlara saygı göstermiyor.Uykularını bir balta vuruşuyla
kesen bir çalar saatle kendilerini kabaca uyandırtıyorlar ve hemen bir
aceleciliğe bırakıyorlar kendilerini .Böyle şiddet hareketiyle başlayan bir günün devamının nasıl olabileceğini bana söyleyebilir misiniz?Çalar saatlerinin her gün küçük bir elektrik şoku geçirttiği bu insanların başına ne gelebilir?
Her gün şiddete alışmak ve her sabahın zevkini unutmak gibi bii şiiiy bu.
Bir insanın yaradışılışını oluşturan, inanın bana bu sabahlardır.
-
Ya hiç çalar saati olmayıp ama çalar saati doğuştan yutmuş olanlara
ne diyosunuz? Yani ben! Ne zaman kalkacaksam o saatte kalkıyorum. Hayatımdaçalar saatim olmadı.Çok ender uyuyakalıp,geç kaldım bir yerlere.Ama bu çalar saat yutma mevzuuu daha vahim .Siz saati kurarken/ben kendimi kuruyorum .Siz saati yoruyorsunuz/ben kendimi.Bi kaç kere cep telefonumun alarmını kurayım dedim,alarmdan yarım saat önce kalktım zaten ,çalmasına müsaade etmedim ! Aman iyi bok ettim.
Bir tavşan uykusu
Bir sabah dakikliği
eşittir
kalitesiz uyku!
-
Ya onu bunu bırakın da herkes istediği saatte kalksa;
yatsak yuvarlansak,
hoppidi hoppidi,
herkes istediği zaman çalışsa.
Böyle tüm dünya güne harika uyansa,
tüm çalar saatler hadım edilse,
he
olmaz mı?