Cumartesi, Haziran 11, 2011

eye-liner*





Sokaklardan geçip şehri kokluyorum, kafamdan perili olduğunu iddia ettiğim sarmaşıklı evler tespit ediyorum.Attığım bu yalana kendim bile inanıyorum.Yıkanmış güneş nemli tuğlalara çarpıyor ve işte o zaman kentin yüreğine sessizlik akıyor, gürültüler boğulmuş, duyulmaz olmuş, tüyleri kabarmış ,eye-lineri gözünün kenarından yanağına süzülmüş.Bir mendil verip akan eye-lineri silişini izliyorum sonra hemen gerçek hayata dönüyorum.Yapılacak işler var, tepilecek yollar var, hazırlanacak kıyafetler var,en mühiminden görüşmeler var,aksayan günlerve sonrasında merkür için işlemler var ,var var var var ! Oysa şehir hiyakemin içine ne güzel sığınmıştım ve hikayemde düzgün eye-liner çekemeyişimi ne güzel bi şehre yakıştırmıştım...