....Sonra birbirimize aşık olduk.Bu nasıl,ne zaman oldu;önce hangimiz oldu,bilmiyorum.Dürüst olmak gerekirse bu konu önemli olmadığından değil,kadın erkek ilişkisini güçler çatışması olarak yaşayan ve birileri üzerinde egemenlik kurmaya çalışan her çift için bu sorunun yanıtı önemlidir.Bizim bilmememizin nedeni,sahiden bilmememizdi.Aşk,ikimizin de arzulamadığı,hesaplamadığı,hayatlarımız için amaçlamadığı bir şeydi.Öylesine oluvermişti işte.Onu en fazla başımıza gelen bir trafik kazasına benzetebilirdik.Aşık olduğumuz için,öncelikle kendimize karşı gizli bir mahcubiyet duyduğumuz ve bir süre bununla sözcüklerini bulamayan bir iç hesaplaşması biçiminde boğuştuğumuz kanısındayım.Bu nedenle aşık olmanın tadına varmamız,aşkın kendine göre özel bir keyfi olduğunu anlamamız,beraberliğimizin kendi hikayesi içinde yol almamız epeyce gecikti.Bir süre sonra,zamanında anlamadığımız bir filmi yeniden seyretmek ister gibi dönüp kendi hikayemize uzaktan baktık.Bu hikaye içindeki kendimizi tanımaya,bize ne olduğunu anlamaya çalıştık.Belki içimizdeki kötülüğün renkli oyunlarına fazla kapıldığımız için,aşk bizden uzak sanıyorduk.Ya da aşkı fazla temiz bir şey sanıyorduk.Oysa gerçek her zaman yalındır:Kötü insanlar da aşık olur ve aşk kötülüğe;kötülük de aşka bir engel teşkil etmez.Hatta birbirine aşık insanlar,birbirlerine daha kolay kötülük edebilirler....
MURATHAN MUNGAN/KÖTÜ ADAM KÖTÜ KADIN AŞKI ÜZERİNE KÜÇÜK BİR FİLM/KİTAPLIK DERGİSİ-EKİM2008