Cumartesi, Aralık 15, 2012

yontma taş devrini yonttuk.da geldik 2013*



Aralık 2012,vay be!!!Lö inanılmaz.Aralık 2005'de 'Vintagebiscuit' adında bir blog açıp yazmaya devam etmişim.Fosilleşmişim haberim yok.Nerelerden nerelere geldik,şaka gibi.
Du bi kafayı toplayıp anlatacam size.Blog dünyasında cilalı taş devrinden uzay çağına nasıl geldik?
Yıl 2004, ilk bloğumu açtım.Bi kaç İsveç menşeeli bloga rastlayıp,acayip imrenip açmıştım o bloğu.''Ya düşüncelerimi yazsam,sevdiğim şeyleri paylaşsam olur mu acaba?'' falan derken olmuştu bile.Ne Tumblr var ve twitler ne mivitler o devirde.Blog lafı diye bi şey yeni yeni,'blogum var'diyince 'o ne?' cevabının alındığı zaman dilimi.Sanırım o zaman 4 Türk bloggerdık.Deneme yanılma yöntemi postlamayı öğreniyoruz,comment yazmayı keşfediyoruz.Bu 4 Blogger commentlarla misafircilik oynamaya başlayıp ,kendi aramızda eğleniyorduk.Öyle sayfanın sağına soluna link koymaya kalkışmak için falan yazılım uzmanı olmak gerekiyor falan o zamanlar .Birbirimize soruyoruz 'link nasıl veririz?,şunu nasıl yükleriz?' diye.Tabiii fotoğraf makinam falan yok o sıra ,LG telefonumla foto çekiyorum.Foto yüklemeyi falan öğreniyoruz ve bunları yaparken yabancı blogları da takip ediyoruz durmadan.Herneyse;bu 4 Türk blogger biz yürü ya kulum dedik Türk blogger alemine.Öyle kolay olmadı tabi.Başımıza geleceklerden bi haberdik,google'da kabak gibi çıkacağımız gerçeğini 1 ay geçmeden öğrenmiş olduk.Özel hayatı paylaşan bloglar daha topun ağzındayı çünkü bu Türkiye için bi ilkti.Ben ayak fotoları koyduğum ve özel hayatımı pat diye yazdığım için o bloğum yaklaşık 50 kere flaglendiği için uyarı içeriği aldı.Malum o zaman google da DAN diye bu 4 blog çıkıyor ve Türk insanı daha böyle bi şeye alışkın değil.Herneyse,bi tanesiyle davalık bile oldu durum.200 ortalama comment alıyoruz falan.Millete hem yeni bi şey ,hem eğlence hem de uyuz olma platformu yaratmıştık.''Neden hayatını yazıyosun?Bize ne?Niye ayak fotosu koyuyosun?'' gibi tonla mail ve comment .Hakaret ve garip laflar .
2004 doğumlu eski blogum uyarı içeriği alınca onu kapatıp 2005'de Vintagebiscuit'i açtım.O sıralar sayımız 15 Türk bloggerını bulmuştu.Yemek blogları açık ara öne geçmiş,kadın blogları ve bi kaç erkek teknoloji blogu devreye girdi.Hepsi birbirinden başarılı ve şimdinin internet dergiciliği denen şeyi o tarihte yapabilmiş bloglardı hepsi.Yine elele öğrenmeye devam ettik bloglamayı ve paylaşmayı.Biz yine misafircilik oynamaya devam commentlarla:).Ama Türk insanı halen blog mantığına yabancıydı.Yine ayak fotoları yüzünden yer yerinden oynadı.O dünemden takip edenler çok iyi hatırlayacaktır.'Ayağımı sokıyım' falan başlıklı bloglar açılmaya başlandı.Moda içerikli yazmaya başmamla bu sefer tepkilerin yönü değişti .''sen bize hava mı atmaya çalışıyorsun?' temalı mailler ve commentlar yoğunlaştı.'Bize ne kardeşim senin hayatından?,senin kıyafetlerinden bize ne?'mantığı ve maillerini bi türlü aşamadık.Bloglamanın bir paylaşım,bazen yol gösterme,bazen tecrübeleri paylaşma,bazen kendi fikir kombinlerini paylaşma yeri  olduğunu anlatmamız zaman aldı.Bloga koyulan bir kıyafet kombininin okura hava atmak için değil ,mesleğimden dolayı bir fikir sunmak olduğunu bağırdım durdum.Şaka değil bunlar,gerçek :)))Yıl 2012 millet facebook'da her ne halt ettiyle paylaşıyor,Instagramdan götünü başını çekiyor.O zaman düşünün ayak fotosu koyduğum için hakaretler yedim ben.İnanılmaz di mi?2005 ve 2006 yılları arası fotolarım müstehcen bulundu ve bu sefer dinci okur kısmının hışmı devreye çıktı.Gay arkadaşlarmın linkini veriyorum diye forumlar oluştu.''Sana hiç yakıştıramıyoruz'' başlıklı yazılar da cabası .
Nerden nereye?Taş devrinden sanal milenyuma geldik.Ama bunun için çok büyük bir savaş verdik.Yılmadım ve hep içimden geleni yazdım.Eleştirdim,istediğim şeyin fotosunu çektim ve 'rahat olun,isteyen istediğini yazsın'ı savundum hep.Her zaman 'daha çok blog yazarı olsun' istedim .Ama Türkiye 'okuyanlardan çok yazanların ülkesi' olduğu için bilinçli olan insanların daha da çok yazmasını istedim.Genç blog yazarlarını o dönemler çok destekledim ve tanıttım.'Herkes istediğini yazsın ,evet eleştir,gerekirse saydır ama o blogu okuma tercihinin senin elinde olduğunu unutma' dedim hep.Ve şimdi bissürü Türk gencinin istediğini dilediği gibi yazabilme özgürlüğünü heyecan içinde izliyorum.Çok yaratıcı bloglar,kültürlü gençler ve harika kelimelerle karşılaşıyorum.Özgürce yayınlanan fotolara alkış tutuyorum.Twitter,Tumblr,Instagram,Flickr ve nicelerinde Türklerin istediğini paylaşabiliyor olduğunu görmek inanılmaz bi haz.Zamanında bu konuda davaya maruz kalan biri olarak yazıyorum bunları.Anlamakta zorlandığı şeylerden nefret etmeyi bırakıp onlardan keyif alan okurlar oluştu artık;bloglardan yemek tarifleri öğrenen,bir kitap tavsiyesine kulak veren,tanımadığı birinin sevinçlerine ortak olan,hayatının şarkısına bi blogda rastalayan ve yazmaktan keyif alan birinin uzaktan uzaktan yanında olan.
Ayrıca en önemlisi;o garip sanal mahalle baskısının kalkıp;(halen tam özgür olmasa bile) yükselen twitler,katlanan postlar ve fotoğrafa bakışın basmakalıptan uzaklaştığını gözlerimle görüyorum. Türk insanının bloglara alışmasını ve cümlelere gelen özgürlüğü eski bir dost gibi izliyorum.Ve o zamanın diğer 3 savaşcısına burdan kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum.Yıllar öncesinin bağnaz ve yeniliklere kapalı google savaşçılarına karşı kazanılmış bir sanal özgürlüktür bu !

sevgilerimle
şimdiden iyi ki doğmuşsun Vintagebiscuit.
yola devam pampa
uheuhueh!