Pazar, Nisan 28, 2013

boğazların efendisine firewall*


Aslında 3 gün önce şom ağız edasıyla açmıştım mevzuyu arkadaşıma.Aynen şöyle demiştim:''benim bademcikler uykuya daldı galiba,bakalım bu baharı şişmeden es geçebilecek miyim?''.Aradan 3 gün geçti ve dün gece şiddetli bi ağrı ile hortladım;evet;kroniğe bağlayan bademciklerim yine şişme eylemine başlamışlardı.''Nayır,nolamaz,sıkıldım bundan,bıktım bundan,napıcam şimdi,gargara nerde,fısfıs nerde,peki antibiyotik yanımda mı ,üff ya vicks kayıp''diye diye sabahı buldum.Abartmıyorum cidden sıkıldım.En ufacık bi dikkatsizliği bekleyen iki boğaz bekçisi var ağzımın içinde sanki.Yanlışlıkla soğuk bira iç,yanlışlıkla soğuk yoğurt ye asla affetmiyor.Sanırım senede minimum 4 kere şişmeye yelteniyor.O küçücük şeyler nasıl bir gün içinde tüm vücudun sitemini alt üst ediyor,anlamış değilim.Eskiden çok daha ağır atlatırdım şimdilerde ise alternatif çözümlerle daha bi sıkıntısız atlatıyorum.Gerçi sıkıntısız dediğim antibiyotik allahın emri.Kafana göre davranıp, antibiyotik almazsan zahiyat kulağa kadar ulaşabiliyor.Tamam antibiyotiğe boyun eğdik;peki ağrıyı,iltihabı ve süreyi nasıl azaltırımın peşine düştüm.Doğal nimetlerin gücü ne denli etkili oluru araştırdım .Hatta akabinde şu kitabı edindim.Bademciklerimden olmadan bu sorunu nasıl çözerimin peşine düştüm anlıycağınız.
Şimdi gelelim -daha sıkıntısız- kısmına nasıl kavuştuğuma.'Alkaline gargara' hakkında bilgi edindiğim andan itibaren uygulamaya geçtim.Bunun için eczanelerde satılan bikarbonata ihtiyacınız var.Şurda basit bi tarifi var.İnanılmaz faydasını gördüm;iltihaba mahal vermedi,yutkunmamı normal seviyelere getirdi ve açbilaç günler geçti.Evet bademcik şişmelerim tekerrür ediyor ama o yatak döşek haller yok.(Öhömmmmm ya harbiden şom ağazlıysam.enemmmm).Bikarbonatı daha da çok hayatıma sokmaya hazırlanıyorum.

Hastayız ama musikiye
2+2+2 oyun sistemini benimseyen, sağlı sollu ataklarını esirgemeyen bademlerime gelsin:
'Boğazlarım inmiş'lafını sevenlere gelsin:

Billy Fay - Your Life Inside