Pazar, Mayıs 12, 2013

7 göbek can erikliyiz*







///Ülke gündemi sıkıntılı.Dünden beri saçma bir hal var üzerimde.Facebook'da tüm arkadaşlarım çok duyarlı bu konuda,paylaşıyorlar ve içlerini döküyorlar.Ve hepsini beğendi yapıyorum,evet bildiğin 'beğendi'.Sadece bunu yapıyor olmak çok daha sinir bozucu.Sabah gazetelere bakmadım bile çünkü inanmıyorum yazan hiç bi şeye.Kaosa sürüklenmeleri görüp ama sadece aynen şimdi olduğu gibi yazmak neyi çözüyor?Ve daha önce şöyle belirttiğim gibi ,biz bu durumlara gün geçtikçe alışıyor muyuz?Ya vicdan tartımız yalama yaparsa?Bu durumlara alışmalarımız hayra alamet mi?

///Bozcaada'nın özenti yerli turist istilası başlamış bile.34 plakalar trafik oluşturmuş.İyi ki orda değilim diyorum yoldan geçen arabaları gördükçe(özlememe rağmen).Kaz dağlarını hep ama hep teğet geçmelerini umuyorum.Doğduğum şehri gözümden sakınıyorum ben.Her köyüne,her zeytin ağacına,merkezine, kendine has deniz kokusuna aşığım.O'nun dokusuna kaynaşmayan her yabancı temas beni üzüyor.Hoyratça,yüzeysel  ve yapmacık  ilgileri hakettiğini düşünmüyorum.Ada, payına düşen curcunayı zaten aldı ama Kaz dağları daha bakir kalsın diye diliyorum.Bi adayı feda edildi, hep orda kalsınlar ve civara yayılmasınlar diye umud ediyorum.Bi de şu var ;'doğma büyüme İstanbul'luyum' diye böbürlenen tiplerin,küçük yerlere 'taşra'diye hitap eden tiplerin en ufak bi boşlukta bu taşralara kaçmasını anlamıyorum.Demek ki muhtaçsın sen o taşraya.Götünü ye sen o taşranın.Havasına,peynirine,zeytin ağaçlarına,şarabına,insanına kurban ol sen oranın.Doğma büyüme İstanbul'lusun da Buckhingham sarayın da mı serpildin?Nedir?Alman mürebbiyelerle Ladylik okulu sertifan mı var?Viyana'da dans eğitimi aldığında mı doğru yoksa?Kökenin neresi madame,kökenini söyle bana?Dedeni söyle mesela,deden nerde doğmuş?Maval okuma bana 'kentsoyluyum' diye.Bana büyük büyük babanı söyle,nerden göçmüşler?Osmanlı sarayına mı dayanıyor yoksa geçmişin,dayansa bile gerçek İstanbullu olmuyorsun yine.Ahhhh,tamam yoksa;Yenikapı-Marmaray kazılarında çıkan o ilk İstanbullu İskeletine mi dayanıyorsun?Ohh Mondio,o beğenmediğin taşralılar var ya seni cebinden çıkarır,katlar bi daha cebine sokar,sonra origami kağıdı gibi doğma büyüme İstanbullu şekli yapar.Bi insanın gelişimi,entellektüel çemberi,kendine katılımları,vizyonu,zevk ve hobi skala hacmi doğduğu yerin km karesine göre oluşmaz.O minicik yerlerden öyle yaratıcı dünya insanları çıkar ki öyle aval aval bakakalırsın.Tersi de olabilir;'ben doğma büyüme İstanbulluyum ' diyerek cümleleri hep bununla bağlama ihtiyacına sığınan insanlardan koca bir kereste de çıkabilir.Anlıyacağın bu işler hiç belli olmaz sevgili kütük müneccimleri.Konu insan ve üretecekleri hususu olunca nerede doğup büyüdüğün önemini kaybeder.Bi daha durmadan gelmeyi tercih ettiğin yere karşı böbürlenme ve haddini nazikçe bil.Geldiğin yer taşra,beğenmiyorsan her yaz Bora Bora adasına git!!!Öyle bu adadan ucuza hava basma.Bi tarafın yemiyorsa da geldiğin taşraya paşa paşa saygı duy ve kökeninin herhangi bir köyden geldiğini unutma.Şekilciğiliği kibirinle marine eden,hayatına dair durmadan etiket arıyan ve kendini çok mühimsemek için mühimmata gereksinim duyan insanlar korkunç insanlardır.Uzak durun onlardan.'Terbiyeli olmamı doğma büyüme İstanbul'lu olmama bağlıyorum' diyen bi insandan kaçın;hem gerektiğince ziyan insandır, hem de ne bu ülkeye ne de bu hayata bi hayrı olmayacak insanlardır.(bknz kendilerine de hayırları yoktur çünkü).Terbiyenin doğduğun yerle alakası olmadığını anlayamamış  insanlardan bahsediyoruz.Ayrıca İstanbul'dan daha modern küçük şehirlerimiz olduğunu unutmamak lazım. Bu cümleleri onlara kurdurtan sebep,kompleksin ve sınıf belirtim ihtiyacının itim gücü müdür?Rahat ol,nerden geldiğin değil,bu hayata ne kattığın mühim.Ruhunu ne denli katıyorsun?Neler yaratıyorsun?İşte senin soyağacın bu!!!!Hımm,ayrıca>>>Orta Asya'dan göçerken yolda konar göçer Palace vardı da ,büyük büyük babanız mi konaklamadı?Ahhh zavallılar!

///Erik özlemimi anca giderdim,ah çok gecikmeli oldu ama olsun.En sevdiğim erik ağacı tam olarak yan bahçemizde.Elimde tuzlukla erik ağacının altına kamp kurdum.Uzun boyumun avantajını bi yere kadar kullanabildim lakin üst dallar yıkılıyor.Bugün biraz tırmanmak niyetindeyim.Ayrıca harika bir Yasemin sarmaşık aldık,onu da dikmek için çok heyecanlıyım.

///Hint tiyatrosu kostümleri,Hint film kostümleri ile igili araştırma içindeyim.Böyle temalı bir moda çekimi beni bekler.Dumdum klavyemden kalkarsa üzerinde kafa patlatmayı umuyorum.Daha önce bununla ilgili 2 italyanca sayfa hazırladığımdan biraz vakıfım konuya ama bunu çekime nasıl yansıtacağım ben de merak içindeyim.Biliyorsunuzdur artık, ben çekimlerde sadece stil yaratmak yerine hikaye yaratarak yola çıkarım.Dolayısıyla Hint asıllı yazar Amid Çaduri okuru olarak ondan da esinleneceğim gerçeği doğrudur.Dünden beri hatırlayabildiğim romanlarının içine girmeye çalışıyorum.Keyifle.

///Bu hafta en çok okunan yazım tavuklu yazım olmuş.uheuhueue.Aslanlarım benim.euhueue.Tavuk vol.2 yazı dizimi hazırlamaya başlayayım o zaman çünkü yeni gelişmeler var kümesde.

///Daha güzel bir Pazar olabilirdi.Güzel haberlerle uyanacağımız nice pazarlara gelsin.
Elbet kuluçlarımıza güneş dolacaktır.
dinle :