Cumartesi, Nisan 28, 2012
hurç yerleştirme ata sporu*
Niyahhh aylardan sonra insanın kıyafetlerine kavuşması gibi bi şiiii yok.Lakin koca bir kışı; 5 parça üst,1 jean,siyah uzun bir mont ve bi postalla geçirdim(yemin ederim).İstanbul'a dönünce kendi gardırobum bana yeni bir dükkan gibi gelmeye başladı.Aslında süper bir taktik.Arasıra dolaplarımızla uzaklaşmalıyız, sonra ki kavuşma hem yeni bir flört gibi hemi de alışveriş istediğini azaltan bi durum yaratıyor.(Zaten sonradan -çıkın kavuşmalarını- severim ben;annemin hurçlara koyup kaldırdığı giyilmeyen şeyleri seneler sonra baza içlerinden ve gömme dolap arkalarından bulup ,açtığımda sanki daha önce hiç görmemişim gibi eşelemeyi oldum olası severdim.Annemin ''koy onları yerine,bozma katlı şeyleri, yalandan çıkarma'' demelerine rağmen).Ayrıca gözden ırak olunca; tüm önceki kombinlere format atıp daha farklı bir gözle bakıyorsunuz.Öncesinde hiç kombinlemediğiniz parçaları yanyana koyabiliyorsunuz.Ya onu bunu bırakın da ben de HURÇ lu kadın olmak istiyorum.Hurçlarla kategorilere ayırıp,onları çiçek gibi koymak istiyorum.Analarımızın; onu bunu koymayı ve cıkarmayı, sabah aksam dort mevsim ugrasmayi cok sevdikleri ev tekstilini edinmem farz oldu,yaş da ilerliyor malum,yaklaşıyoz hurç kafasına.Gidip buliiiiimm bi yerlerden şu 80ler bebek mavili pembeli hurçlardan.Ikea karton kutuları bizim doğamızda yok İskandinav başkanım.Lakin bizim o hurcu 'ya allah bismillah' yüklenip, yükseklere fırlatma gibi örf anenelerimiz var.Annelerimizin de aşağıdan ''biraz daha ittir, sağ yap, sol yap komutlarıyla hurç yerleştirme faaliyeti nihayetlenir.Ve Türk anne-evlat hurç yerleştirme ritüelinin sonuna gelinir.Anadan kıza miras, bu geleneğimizi yaşatmak boynumuzun borucudur karılaaaaaaaaa.Niyahhhh,özledim annemi bi arıyım şimdi.çüzzzzzz.