sanat yönetmeni etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sanat yönetmeni etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cumartesi, Şubat 16, 2013

ağızda dağılıveriyor bu lezzet uygarlığı*






Yaklaşık 60 değişik converse arasından seçim yapmak dünyanın en zor şeyiymiş.Şekerci standının önünde dikilip,elinde poşet ve kürek   karar verememek gibi bi şey.Bakkala girince balık kraker ile badem kraker arasında kararsız kalmak gibi bi şey.Bonibon kutusunu açında renk körü olup hangi rengi mideye indirmek hususunda kararsız kalmak gibi bi şey.Çerez tabağında dip köşe sosulu mısırı arayıp ama yine de badem ve fındığı da arzulamak gibi bi şey.

EVRENE ŞİRİN KIZ EFEKTLİ ENERJİ TOPU YOLLAMA BÖLÜMÜ :Hep güzel şeyler arasında kararsız kalalım,renkler arasında sıkışalım.Seçeneklerin alayı lö bonbon olsun ,zaman zaman yalamalı lö bonbon olsun ama.Hayat,'kıçının dibindeyim'desin hep,şekerimiz düştüğünde sunduğu tüm hoşbeş seçenekler gökkuşağı gibi serilsin semaya.Hep color attack birinci çinko,hep karamelli ikinci çinko ve 3 kat tat tombalaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa!

Heuhuehue,herneyse ne diyecektim,konu neydi.Hahhh.Tüm modellere en can-alıcı renkleri kullanıp sonra kendime siyah conversi seçmeme ne diyorsunuz?İş ile beni birbirine karıştırmayalığmmmmmm.Ehöm bi o kadar şizofrenik aslında.Ayrca bi çekim arkası nasıl aburcbur postuna döner onu da anlamış değilim.''Hayat aslında raf ömrü olan abur abur değil mi ?''diye bi başlık atmadığım için halen beni sevdinizi biliyorum.uheueuueh.

Tamam yeaa sıkıldım, sonuç bölümüne noktayı koycam artık.Musiki devreye girsin.

Ayrıca bu posta bu şarkı haddinden fazlasıyla yakıştı.Niyahhh.

Rammstein-Mein Herz Brennt 

Cuma, Şubat 15, 2013

Artemidorus Daldianus for a dreamer*






Uykumda bile bazı şeyleri tekrar tekrar yaratma çabasındayım.Bu yüzden uyandığımda yorgunum ben,huzurlu ama yorgun!.Uykumda, madende zor şartlar altında çalışan bir işçiyim.Tekrar tekrar yorumlanak istiyorum bazı şeyleri, bazen ise sıfırdan tasarlamak.İşin garibi; sonra, o rüyamda gördüğüm şeyler bana gerçek hayatta geri geliyor.Bu yüzden uyku süresini ölü zaman diye nitelendirmiyorum,tam tersine en yaratcı olduğum zaman dilimi derin uyku anlarım.Freud rüyamızda gördüğümüz herkesin kendimiz olduğunu  söyler, bu yüzden acayip mühimsiyor ve seviyorum hayallerle fikfikleşen rüyalarımı.Sonra ne mi oluyor?Gelip gerçek hayatıma zeplinle güzel inişler yapıyorlar.''Aaaaa ben sizi bi yerden tanıyorum'' diyorum ''biz de seni''diyorlar.Rüyalarımda, bu tasarımların,karelerin ve stylingleringlerin hepsini daha önce rüyalaşmıştım ben.Daha sonra gerçek hayatta her detayıyla kavuştuk birbirimize.Onlar mı savrulmayı tercih etmedi ,ben mi onların peşinden koştum bilmiyorum ama bulduk birbirimizi.İşte bu yüzden parmaklarım hangi güzelliğe ve yaratım sürecine temas ederse etsin, her dokunuş anında tüm rüya senaristlerime teşekkür ediyorum.

Shakespeare'a göre rüyaların yapıldığı maddeden yapılmışız biz,ondanmış küçücük hayatlarımızın uykuyla çevrili olması.Pekiiiiii, uyku ulaşım yoluyla başka paralellerle tanış olabilme hizmetine ne diyorsunuz?Batal metabolizmaya en yakın şuur haline ahbap çıkmamız hayra alamet di mi?Beynin bu güzide hizmetinden dolayı şüktanlarımızı hep sunmuyor muyuz?
Nice to meet me again .
Thanx creator!

Sakın uykuda mütereddit olma,rüya gör,bol bol gör,anasını ağlat!
Kinny & Horne - Forgetting to remember

Salı, Ocak 29, 2013

teyellemeden önce*





Çekim alanını sabitlemek,'hikayeye sinebilecek mi?'yi görmek için yoğun tabanvay günleri geçiriliyor,öyle telefonda ''şuraya mı gidek ya,yok ya diğer mekana gidek'' şeklinde işlemiyor burda işler(ama nerde böyle işlediğimi anlamışsınızdır).Bir moda ve marka katalog çekimine bile sinema filmi hassasiyeti gösteriliyor.
Kimi zaman>ekipten birilerinin daha önceden akıllarında var olan mekanlar değerlendiriliyor,kimi zaman ise proje akla düştüğü andan itibaren bulunma çalışmalarına başlanıyor.Ama %90 arşivi kullanıyoruz.Mekan arşiv ne?Sanat yönetmeninin ve stylingle ilgilenenlerin(& ikisini beraber yapanların) kendine özgü arşiv çalışması oluyor bu.İş esnasında değil ama önceden geçerken gördüğü yerleri fotoğraflayıp notlar almak gibi,böyleliklede ilerde o dokuya uygun iş gelirse o mekanı kullanmak gibi bir arşivleme sistemi oluşuyor.O yüzden gezindiğim her mekana farklı bir gözle bakmaya alıştım ben.Ve özellikle benim gibi dönem çekimlerine daha çok ilgiliyseniz ve eskileri kullanmayı seviyorsanız daha bir  farklı göz takınmanız lazım gittiğiniz yerlerde.(gerek mekan,gerek eskici).Mesela son zamanlarda en çok çekim mekan arşivim Mısır'la dolu çünkü orda harika yerler keşfettim,eski mekanlar ve eski Mısır işçilikleri (ah acayip özledim,az kaldı,bi an önce gideceğim günü iple çekiyorum).Hatta o kadar antrenmalı oluyorsunuz ki artık hangi mekanda ne tarz çekim olabileceğini bile hesaba katıyorsunuz ve sonra bu şıkları çalıştığınız fotoğrafçılarla paylaşıyorsunuz.Böylelikle hemen hemen herkes kimin elinde ne var biliyor,böylelikle sizin mekanı ve modelleri yoğurma stilinizi seven kişiler bi şekilde sizi bulmuş oluyor.Dediğim gibi,bundan sonra  hayallerim ve projelerim arasında Mısır'lı fonlar var hep.Ayrıcana şunu da paylaşmak isterim ;oraya dair son etkilendiğim kareler bunlar .Henüz üstüne bir çekim tanımıyorum.

Gelelim üst fotolarda bulunan mekana.İkinci kez kullanıyoruz ama farklı açılarla.Nasıl göz kırpıp,yanaktan makaslar aldığını anlatamam.
''İşte bu!''dediğiniz an, tüm güzellemeleri teyellemeye başlayabilirsiniz işte.
İğne iplik lütfen.

Lö dinle diye:
Brain Bromberg-Mr.Miller

Cuma, Haziran 10, 2011

sıyırma lö classique*









Seçenek çok olunca kafaya üşüşen karıncalar da çok oluyor.Şu karınca yiyen uzun hortumlu bi hayvan var ya -adı da karıncayiyen- ha işte bünyenizden acilen bir karıncayiyen çıkartıp o karıncaları bertaraf etmelisiniz.Temiz kafa ile konsantrasyon şart ama kafa temiz olduğu an öldüm ben demektir.Malum klasiğin ağırlığı ve sorumluluğu daha fazla oluyor.Bir prenses yaratmalısınız ama arada kiraz da yemelisiniz.Sıyırdım di mi? evet!