Cumartesi, Temmuz 02, 2011

Juliet,inside something*



'How was your day' sorusu basit bir laf gibi geliyor di mi? Ama öyle değilmiş, insan bu soru karşısında kalbi ağzından çıkıp sonra bi daha hiç içine girmiycekmiş gibi hissedebilirmiş.Mesela şu fotoğraf ;bildiğimiz fotoğraf görünüyor değil mi di mi?Niyahetinde kendi halinde jpeg mi?I ı-hhh o benim bildiğim fotoğraflardan değilmiş,bizi bekleyen 'deep in the heart' şehriymiş.Sadece sorular ve fotoğraf mı bildiklerimin dışıymış?Hayir,hiç bi şey bildiğim gibi değilmiş;meğerse ben hiç bi bok bilmiyormuşum.Ne yaşım ilerledikçe güzelleşeceğimden,ne içimin bu kadar büyüyeceğinden,ne de beynimi koruyan bi kafatasım olduğundan habersiz bakınıyormuşum gezegene.Sonra insanlık namına O. gelmiş.İçimde ki Juliet şenlikleri hemen start almış.Juliet aşkından yaklaşık 10 ton pizza tüketmiş, yumrukla yaprak patlatma hareketini sayısız kez tekrarlamış,''yüzünde güller açıyor'' diyenlere, ''yok canım ne alakası var'' demiş,tonlarca çizim ve kolaj yapmış .Tüm bu romantiksel ergen aktivitelerinin üstüne bu videoyu kendine uyarlayarak sayısız kez tavanı seyretmiş!