Doğduğum ve büyüdüğüm şehir olan Çanakkale'ye aşığım ben.Ailemin kökeni Rize'ye dayanıyor emme-velakin onlarda çocuk yaşta Çanakkale'ye gelmişler.Kardeşlerimi ve beni annem bu şehirde doğurdu.Her güzelliğini tadarak,hissederek ve paylaşarak büyüdük şehrimizde.Ondandır Çanakkale çocuklarının ,hem hassas hem de sahiplenici yaklaşmaları.Neden bilmem çocukluğumda yaşadığım bu minik şehrin şimdilerde kocamanlaşması beni çok üzüyor.O kocaman bahçeli evlerin bulunduğu,gül kokularının tüm caddeyi sardığı Balıkkesir caddesinin berbat apartmanlarla kuşatılması taa içimden bir yerlere dokuyor.Modern, minimal evler ve siteler şehri kuşatırken ;o cam dış giydirmeler,asimetrik garip yapılar gözlerimi yordukça yoruyor.Doğar doğmaz geldiğim ilk ev/yazlık olan Güzelyalı köyü,bir balıkçı köyüyken şimdilerde bakmaya bile ürktüğüm statü belirtisi yazlık sitelerinin çirkinliğinden nasibini alıyor.
Assos,Bozcaada,Kaz dağı ve Gökçeada ise özenti yerli turist akımınının kurbanı.Sadece bu manzarayı görmeye dayanamadığım için gitmek bile istemiyorum artık.Benim gibi bi çok Çanakkale'li arkadaşlarım da aynı hissiyat içinde.Yıllar önce Marmaris ve Bodrum kuşatmasının ilk zamanları gibi.Küçüklüğümün bu ıssız güzellikleri,herkesin birbirini tadığı o samimiyet artık yok oluyor.Bu doğa güzelliklerinin üzerine hunharca yüklenen popüler kültür emekçileri durdurak bilmiyor,sıkılıp yeni popüler mekanlar arıyorlar kendilerine.Bozcaada bitti Gökçeada var sırada gibi.Kaz dağı zaten parçalanmak ve yeşilin yerini kahverengi binalara teslim etmenin ucunda.İstanbul'da Büyükada ve diğer adanın yerlilerinin gelen yazlıkçıları neden istemediklerini şimdi çok daha iyi anlıyorum.Eskiden anlıyamazdım ama inanın şimdi onları daha iyi anlıyorum.Bunun aşkla alakası var ,sahiplenme ve çirkinleşmesine gözyumama ile alakası var.Kalabalıklaştıkça ruhunu kaybetme ve anıların silinmesi ile alakası var.
Bu yerlerin arasında en çok canımı acıtan tabii ki Bozcaada'nın durumu.Yukarıda ki foto yerel gazeteden alınmıştır.Bu konu Çanakkale halkı tarafından oldukça sık konuşuyor.İçgüdüsel tepki olarak gitme ismememizin sebebi var elbet,en azından benim o topraklarda doğmuş biri olarak onlarca sebebim var .Bodrum'laşmasına şahit olmak istemiyoruz(fiyatlar geçti bile),gogocuların anayurdu diye namlanması feci,çocukluk ve ergenlik anılarımızda kalsın istiyoruz.Bunun dışında, turistlerin bilmediği(henüz) halen bi kaç gizli yerimiz var gitmeyi tercih ettiğimiz(allahtan buraları bize bıraktınız,yoksa cidden dağdan gelip bağdakini kovuyor lafını cuk'laştıracaktınız trend avcıları).
Ha bi de 3 kere gidenlerin başımıza Bozcaada uzmanı kesilmesi de cabası ;sanki bizi bize yarım yamalak anlatıyorlar gibi.O üzümün tarihçesini bilmeden,Çanakkale'yi bilmeden,Homeros'u okumadan sadece foursquarelamak ve balık rakı için gidiyorlar ve ve ve bu birikimsizlikle adayı daha çok insana pompalamaya çalışıyorlar.Sonuç:bilinçsiz dozer bir kitle!.Sanal alemde olsun gerçek hayatta olsun bu uzmanları görüp gülüyorum(gülüyoruz yerliler olarak).Assos uzmanları,Kaz dağı entelizmin dorukları keşifçileri,,ooo dolu etraf ama en çok Bozcaada uzmanı dolu tabii ki(mistik ada tercihi yolu terndlerden geçen ,Bodrum beachleri yerine daha entel ada insanı olmayı seçiyorumcular,ada ruhucular).Geçen yıl bir köşe yazarı kızcaazımız adaya bir kere ayak basmasının ardından içinde önerilerinin de olduğu bir yazı yazmıştı.O yörenin ruhunu bilmeden,altyapısını bilmeden,'gelişsin,kocaman olsun,aazına sıçılsın,saldırın' temalı bir yazıydı.Eski bir sınıf arkadaşım da ona bir mail döşemişti ve o maili yayınladı,özür dileyerek hemde.Duygusal ve gözlerini bu topraklarda açmış insanların buraların üzerine nasıl titrediğiyle alakalı bir maildi.(Bu tepki aslında hepimizin ortak sesiydi)
Nasıl bi yerin uzmanı olursun bi kaç kere gidişle.Kaç Türkmen köyünden artliiiiiin oldu?Kaç kere manitanlara toplara çıktın?Kaç kere karanlık liman yolunda bira çaktın?Kaç kere gece Giritlinin teknesini bekleyip 12de boklu kebap yedin?Sarıçay'da vaftiz oldun mu?Kaç köy düğününde GÜL ALİ eşliğinde attırdın göbecikleri ki?Ha?Ha işte o zaman uzmanca atıp tutmayacan.''Ben bilir kişi değilim marı'' diyecen,adaya gelip balığını yiyip,güzel ve kazıklanarak kahvaltılar edip ,şarabını alıp,instagrama fotosunu koyup,facebookda yer bildirimi yapıp gazını çıkarıp,denizine girip bronzlaşıp dönecen.Başka yer IN olunca zaten gelmeyecen.
Şehrimi ve anılarımı kirleti kirleti verme!